Çiçek çocuklar hippiler

Toplumsal düzene, hiyerarşiye, şiddete karşı duran, kılık kıyafete önem vermeyen, sürüden ayrı insan topluluğu. 60'lı yılların başlarında ortaya çıkmışlardır.. Vietnam savaşı'nın uzaması ile bu grup tepkilerini göstermişlerdir.. bun tepkilerini duyurmak için woodstock konserleri düzenlemişlerdir.." savaşma seviş " felsefesini benimsemişlerdir. sürü psikolojisinde yaşayan beyaz koyunlar olmaktansa, sürünün dışında yaşayan kara koyunlar olmayı tercih eden, kendilerine danışılmadan oluşturulan toplumsal kurallara uymayı ve kendileri başlatmadıkları savaşlara katılmayı reddeden, sevilesi insanlar topluluğu.
“Sevgi, kendilerini ifade edebilmeleri için bireylere özgürlük vererek ve kendi görüşlerini yargılamaksızın diğerlerini oldukları gibi kabul etmektir. Bu hippi felsefesinin özüdür” Skip Stone. “Hipster” ve “hippie”, ‘hip’ kökünden türemiş olup asıl anlamı bilinmemektedir. Malcolm X 1964’te yayınlanan otobiyografisinde hippie kelimesini, zencilerin “zencilerden daha zenci beyaz adamı” tasvir etmek için kullandıkları sözcük olarak kullanmaktadır. Tam olarak ilk defa 5 Eylül 1965 yılında San Fransisco’lu gazeteci Michael Fallon tarafından “A New Heaven For Beatniks” makalesinde kullanıldı. “Hippie”, 1960’ların başında Amerika’da görülmeye başlayan ve 1965’e kadar kurulu sosyal bir grup halini alarak 1970 ortalarında diğer pek çok ülkeye de yayılmış olan kültür-karşıtı alt grup üyelerinde verilen ad oldu. Amerika’dan başlayarak Avrupa, Avustralya, Kanada Yeni Zelanda, Türkiye, Japonya, Meksika, Brezilya ve daha pek çok ülkeye yayıldı. Hippilerin Beatniklerin devamı olduğunu söylemek yanlış olmaz. “Beat” kuşağı 60’lat kültürüne yol verdi. Beatnikler hippilerin atası sayıldılar. Bu “kabile”, Alan Gingsberg, Jack Kerouac, William Burroughs, Neal Cessadey, Bob Dylan gibi yaşamın özünün tutkuları takip etmede barındığına ve yaşamı deneyimlemenin var olması gerektiğine inananlardan oluşuyordu. “Beatnik” terimi “hippie” kelimesine dönüştü ve Allen Gingsberg gibi beatniklerin çoğu aktif olarak bu grupta yer aldı. Bunun yanında hip kelimesinin kullanıldığı ilk yerlerden biriside Jack Kerouac, kitaplarıydı. Kerouac “hip” kelimesini teknolojik olmayan anlamında kullanıyordu. Akustik gitar “hip”tir, elektrogitar değildir gibi. Beat’lerden sonra hippilerde oluşan fark: beatler siyaset karşıtı iken hippiler sivil haklar ve savaş karşıtı hareketlerde yer alılar. 1960’lardan 70’lerin sonuna kadar tarihe hippiler, nam-ı diğer çiçek çocuklar damgasını vurdu. Politik tavır olarak “Savaşma seviş!” sloganını benimseyen ve mevcut toplumsal kurallara karşı çıkarak pasif direnişi savunan milyonlarca genç, rutin çalışma temposu, aidiyet, üretim gibi kavramları reddederek seyahat etmeyi ve komün halinde yaşamayı seçti. Kurtuluşu kutsal kültürde değil, etik kural tanımayan seküler değerlerde aradılar. Hippi, yaşam tarzı aslında bugünkü mutlak retçiliğin temellerini atan bir oluşumdur. Dünyanın, üzerindeki tüm bitki, hayvan ve insanlara ait olduğunu kabul eden politik bir görüş. Kendilerine asla sınır koymayan, var olan tüm otoriteyi reddeden, komün hayatını savunan özgürlükçü bir hareket. 1960’lı yıllarda dönemin komünist ve sağcı yapılanmalarına karşı çıkan, özgürlüğün bireyin kendi içinde olduğunu savunan; ancak uygulamaları ile anarşist düşünce tarzından tamamen ayrılan, düşünce biçiminin gerçek yaşama dönüştüğü yerdir aslında. Tarım yerine toplayıcılık ve bahçecilik yaparak; genellikle vegan-vejetaryen beslenerek hayatlarını devamlılığını sağlamaktadırlar. Amerika’da sisteme aykırı hareketleriyle ön plana çıkan hippilerde özgürlükçü ve anti militarist akımlar oluşmuştu. Kurulu düzeni ve Amerika hükümetini reddettiler, orta-sınıf değerlerini eleştirdiler, nükleer silah kullanımına karşı çıktılar, Vietnam Savaşı’nın karşısında durdular ve bu dönemde savaşa gönderilmeye zorlanan gençler bir direniş oluşturdu. Amerika’daki 60 kuşağının en önemli hareketi o zaman Amerika’nın yürüttüğü Vietnam Savaşı’na karşı hippilerin muhalefetiydi. Bu dönemde Amerika’daki gençler orduya girmeye zorlanıyordu. Nisan 1965’te SDS (Demokratik Toplum İçin Öğrenciler) Washington’da 25.000 kişilik bir savaş karşıtı yürüyüş düzenledi. 16 Ekim 1965’te 100.000 kişi, 15 Nisan 1967’de ise 400.000 kişi bir araya gelerek Vietnam Savaşı’nı protesto etti ki bu sayı o zaman Vietnam’da bulunan asker sayısına eşitti. Savaş karşıtlığının yanında doğu dinlerini kabul ettiler ve cinsel özgürlüğü desteklediler. Bireyin bilincini genişleten “psychedelic” -sanrıya neden olan- hapların yasal kullanımı için çabaladılar. Alternatif sanatları, sokak tiyatrosunu, folk ve psychedelic rock müziğini yaşamlarının parçası haline getirdiler ve bunları, kendilerini, protesto ettikleri değerleri, yaşam ve dünya vizyonlarını yansıtmanın bir yolu olarak kullandılar. Hippi edebiyat, sahne sanatları, moda, film, poster ve konserler gibi görsel sanatlarda da kendisini gösterdi. Bir akım olarak incelendiğindeyse hippilik özellikle psikanalist Eric Fromm tarafından gelmiş geçmiş en tutarlı hareket olarak kabul görmektedir. Çünkü çiçek çocuklar, özgür aşk savunuculuğunun, barış yanlılığının tüm gereklerini yerine getirerek inandıklarını yaşamaktan hiçbir zaman çekinmemiş ve genel geçer ahlakın bütün karşıtlığına birliktelikleriyle karşı koyarak alternatif bir hayatı sürdürmeyi başarmışlardır. FELSEFESİ: “A’dan Z’ye Hippiler kitabının yazarı Skip Stone hippi felsefesi için şunları söylüyor. “Felsefemizin beslendiği inançlar şöyledir: Gaia inancı (gezegenin yaşayan bir varlık olduğu düşüncesi), yeşiller hareketi, Şamanizm, Hinduizm, Budizm, rastafarizm ve vejetaryenlik. Bu felsefi ve politik görüşler, doğaya saygıyı içerir ve gezegeni bütün olarak görürler ki bunlar kapitalist ve materyalist toplumumuzda olmayan kavramlardır. Dünya, köklü sisteme alternatifler yaratmak ve yaşam tarzlarımızı değiştirmediğimiz takdirde olması yakın felaketleri göstermeleri için hippilere ihtiyaç duymaktadır. 7 Temmuz 1967’de Time dergisi, “Hippiler: Felsefe Ve Alt Kültürleri” adlı bir makale yayınlandı. Makalede şunlara yer verilmişti: “Kendine ait olanı yap, nerede ve ne zaman istersen. Her şeyi bırak, terk et. Bildiğin toplumu terk et. Ulaşabildiğin her insanın zihnini değiştir.”Skip Stone, bu konu hakkında kendi ideaları için şöyle söylüyor: “Özgürlük, bu sistemdeki en hakiki erdemdir. Akış seni nereye götürürse oraya git, ve yeni deneyimlere açık ol. Bu kişisel büyümeyi en üst seviyeye yükseltir.” WOODSTOCK: Kendi halinde bir süt üreticisi olan Max Yasgur, arazisini “Woodstock Ventures” adlı bir şirkete kiralamıştı, orada üç gün üç gece sürecek bir “hippi festivali” düzenlenecekti. Hippi lafı ortalığa yeni çıkmıştı. 15-16-17 Ağustos ‘69 yılında düzenlenmiş, dünyada müzik festivali olarak nitelendirilebilecek ilk festival. Festival tüm Dünyada şu slogan ile duyurulmuştur “3 Days of Peace & Music.” Jimi Hendrix, Janis Joplin, Jefferson Airplane, Santana, The Who, The Greatful Dead, Joan Baez gibi yaşadığı zamanın ve sonrasının en değerli müzisyenlerini bir arada seyredebilmek, insan ömründe sadece bir defa yakalanabilecek bir şanstır. Jimi Hendrix, bu festivale katılmak istediği için yapımcısıyla kavga etmiştir ve sahneden indikten birkaç saat sonra verdiği röportajda şöyle söylemiştir: “Woodstock’ın barışçıllığını ve çok, çok, çok iyi müziğini sevdim. İnsanlar sokak çetelerinden, militan gruplardan, başkanın palavralarından usandılar. Başka türlü bir şey, başka bir yön, başka bir istikamet arıyorlar ve doğruca kulvarda koştuklarını, doğru şarkıyı söylediklerini biliyorlar. TÜRKİYEDE HİPPİ HAREKETİ: İstanbul’un dünya hippileri için önemi ayrıdır. Sultanahmet, konumu ve tarihi sayesinde en büyük merkezlerden biri olarak tarihteki yerini aldı bile. İpek yolunu tersten kat eden gençlerin doğuya giden yolculuklarında ilk durakları İstanbul oluyormuş. O dönemlerde her gün Tahran’a, iki günde bir Afganistan’a, haftada bir Hindistan’a otobüs kalkarmış. Türkiye’de kaldıkları zamanda Sultanahmet’te Sirkeci’deki tek yıldızlı otellerde ve pansiyonlarda konaklamışlar. PUDDING SHOP: Hippilerin en önemli merkezlerinin başında Yener’in yeri ve Pudding Shop geliyor. Mekân bugün hala Yerebatan Sarnıcı’nın arkasındaki yerinde hizmet veriyor. Duvarda asılı pano binlerce gencin haberleşme aracıymış. Mektuplar ve notlar buraya asılır, cep telefonu ve e-mailden habersiz çiçek çocuklar dünyanın bir ucundan kendilerini bekleyen mesajları almak için buraya gelirmiş. Mekanın sahibi Adem Çolpan burada büyümüş. 1960’ların sonunu hatırlıyor ve Pudding Shop’un tarihe ışık tutacak nitelikte olduğuna inanıyor. O dönemin ortamını ve hippileri özlüyor. Adem Çolpan, görüşmemizde, 60’lardan sonra ikinci ziyaretini yapanların doldurduğu hatıra defterini gösterdi. Bill Clinton’ında bir kere 60’larda bir kere 1999 yılında ziyaret ettiği mekân, Midnight Express ve BBC’nin On The Road Again belgeseline ev sahipliği yapmış. Jimi Hendrix’in söylediği gibi: “Sevginin gücü, gücün sevgisini alt ettiğinde dünya barışı bilecektir.”, Bertrand Russel’ın söylediği gibi: “Korkuyu yenmek, bilgeliğin başlangıcıdır, bilgelik ise sevgiyi deneyimlemek ve bir olmaktır.”, Jon Mitchell’in söylediği gibi: “Bizler yıldız tohumlarıyız, bizler altın olanlarız; bizler kendimizi bahçeye geri götürmeliyiz.” ve Mevlana’nın söylediği gibi: “İnsan’a aradığı şeye bakılarak değer biçilir.” Çiçek çocuklar başka bir dünya hayal ettiler ve aradılar, gerçek özgürlüğü ve güzelliği aradılar.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Türkiye'de Yaşayan Zenciler

Müşür Nedir, Ne İşe Yarar?

Hükümetler Tarafından Gerçekleştirilen Tarihin En Büyük Altın Soygunları