Ortadoğu'nun Paris'i LÜBNAN
Tarihteki Fenike uygarlığının vatanı Lübnan ve kıyılarıdır. Bazi Hıristiyan Lübnanlılar, kendilerini Arap olarak tanımlamıyor ve kendilerine Fenikeli denilmesini tercih ediyorlar.
Eskiden Fransız sömürgesi olan Lübnan'da çoğunlukla kullanılan yabancı dil İngilizce olmasına karşın üst ve orta sınıflarda Fransızca daha yaygın olarak bilinir ve konuşulur. Lübnan, Fransızca konuşan ülkeler topluluğu (Frankofon) içerisinde yer alır. Bugün nufusün %20'si Fransızca bilmektedir. Arap dünyasının en modern, özgür ve eğitimli kesimlerinden birini teşkil etmekle övünen Lübnan'da, 15 yaş ve üstü nüfusta okuma-yazma oranının 2003 itibarıyla %87,4´dir.Para birimi Lübnan Lirasıdır.
Aslında ülkenin nüfusunun 4 milyon olmasına rağmen, büyük çoğunluğu Brezilya’da olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde 15 milyona yakın Lübnan kökenli insan yaşıyor. Bu diyasporanın bir kısmı Osmanlı’nın son döneminde göç ederken büyük bir kısmı da iç savaş sırasında göç etmiş.
İç savaştan önce Lübnan'da Hıristiyanların ve Müslümanların sayısı hemen hemen eşitti. Şimdi Müslümanlar çoğunlukta ve Müslüman nüfus içinde de artık Şiiler çoğunlukta.
Beyrut, 1950-70 yılları arasında Ortadoğu'nun gözbebeği idi ve uzun yıllar Ortadoğu'nun ekonomik, fikrî ve kültürel merkezi olmuştur. En büyük ve tek etnik azınlık Hristiyan Ermenilerdir. Burada özellikle Türkiye’den göçmüş çok sayıda Ermeni’ye de rastlayabilirsiniz. Hatta kimisi hala dilini bilmedikleri bir ülkenin (Türkiye’nin) vatandaşı. Hiç gitmemişler, görmemişler ama ben de aslında Türk’üm diyebiliyorlar.
Lübnanlılar ingilizce ve fransızcalarıyla batı ile iletişim kurarken, arapçalarıyla da doğu ve batı arasında bir köprü görevi görüyorlar. Bu meziyetlerine ek olarak Lübnanlıların kafaları ticarete de son derece yatkın. Banka hesaplarının gizliliğini sağlayan kanunları, çekici banka faizleri Beyrut'u Arap zenginlerinin bankacılık merkezi haline getirdi.
Lübnan Arap ırkının en güzel kadınlarının yaşadığı ülke. Aslında bir çok insan Arap kadınlarına ön yargılı yaklaşsalar da bunun nedeni çoğunun gerçekten Arap kadınlarını tanımamalarından ötürüdür. Lübnan ve özellikle de Beyrut iç savaştan önce dünya jet sosyetesinin göz bebeği, moda ve sanat dünyasının en gözde şehirlerinden bir tanesiydi. Dünyada aslında Latin olarak tanıdığımız bir çok güzel kadınının kökenleri Lübnan’dır, bunların en başında gelen Shakira ve dünyanın en seksi modellerinden biri olan Yamila Diaz’dır. Osmanlı zamanında bir çok Hıristiyan Arap 1. Dünya Savaşı’ndan sonraki yılları takiben Latin Amerika ülkelerine göç etmek zorunda kalmış ve bunun büyük bir çoğunluğu da Lübnanlı’dır.
Lübnan dünyada estetik ameliyat kredisinin olduğu ender ülkelerden birisi. Hatta bu ülkede bir iş yapacaksanız, estetisyen doktor olmak, geliri en garanti sektör gibi. Belirli bir gelir seviyesinin üzerindeki her bayan doğuştan gelen estetik eksiklerini gidertiyorlar. Allahı var, alt yapıları da sağlam olduğu için etrafınızda çok sayıda alımlı bayan göreceksiniz. Bunun temel sebebi, güzel görünme çabası kadar, ülkedeki erkek – kadın oranındaki dengesizlik. Uzun yıllar süren savaşlar ve ülkede bir türlü oturmayan politik yapı, eğitimli yeni nesil erkeğin dünyanın çeşitli yerlerine göçmesine sebep olmuş. Bu durumda ülkede kalan az sayıda iyi eğitimli erkek ise son derece kıymete binmiş durumda.
Lübnan, Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor. Tek dikkat etmeniz gereken konu, pasaportunuzla daha önce İsrail’e giriş yapmamış olmanız gerekmesi. Eğer daha önce böyle bir seyahatiniz olduysa Lübnan’a giremezsiniz.
Hani gülşen' in henüz evrimleşmedigi dönemlerde üstünde pijaması elinde süt şişesi ile çektigi hoş klibin parçası 'be adam' vardı ya...hah işte o da aranjman harikası...ve orjinali sizlerle. Lübnan asıllı Elissa'nın yanık sesi ve arapçanın hoş lehçesi olan lübnan arapçası birleşince hoş bişi çıkmış ortaya...
Lübnan’ın Ajda Pekkan’ı diyebileceğimiz, ülkenin milli kimliğinin bir parçası olarak görülen ünlü şarkıcısı Feyruz da (Fairouz) iç savaş yıllarında dahi ülkesini bırakmamış ve Beyrut diye yakardığı bir şarkı yapmış. Hala heryerde bu şarkıyı duymak mümkün. Siz de yazımı okurken bir yandan bu şarkıyı dinleyin : Fairouz – Li Beyrut
Feyruz dışında Haifa Wehbe -ki bence görebileceğiniz en güzel kadınlardan biridir- ve Elissa gibi bütün Arap dünyasında çok meşhur şarkıcıları var. Bir de tabii başta kitabını okumuş olduğum Amin Maalouf ve Halil Cibran gibi ünlü yazar ve şairleri var. Dünyaca ünlü moda tasarımcıları Elie Saab’ı da unutmamak lazım.
Eskiden Fransız sömürgesi olan Lübnan'da çoğunlukla kullanılan yabancı dil İngilizce olmasına karşın üst ve orta sınıflarda Fransızca daha yaygın olarak bilinir ve konuşulur. Lübnan, Fransızca konuşan ülkeler topluluğu (Frankofon) içerisinde yer alır. Bugün nufusün %20'si Fransızca bilmektedir. Arap dünyasının en modern, özgür ve eğitimli kesimlerinden birini teşkil etmekle övünen Lübnan'da, 15 yaş ve üstü nüfusta okuma-yazma oranının 2003 itibarıyla %87,4´dir.Para birimi Lübnan Lirasıdır.
Aslında ülkenin nüfusunun 4 milyon olmasına rağmen, büyük çoğunluğu Brezilya’da olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde 15 milyona yakın Lübnan kökenli insan yaşıyor. Bu diyasporanın bir kısmı Osmanlı’nın son döneminde göç ederken büyük bir kısmı da iç savaş sırasında göç etmiş.
Beyrut, 1950-70 yılları arasında Ortadoğu'nun gözbebeği idi ve uzun yıllar Ortadoğu'nun ekonomik, fikrî ve kültürel merkezi olmuştur. En büyük ve tek etnik azınlık Hristiyan Ermenilerdir. Burada özellikle Türkiye’den göçmüş çok sayıda Ermeni’ye de rastlayabilirsiniz. Hatta kimisi hala dilini bilmedikleri bir ülkenin (Türkiye’nin) vatandaşı. Hiç gitmemişler, görmemişler ama ben de aslında Türk’üm diyebiliyorlar.
Lübnanlılar ingilizce ve fransızcalarıyla batı ile iletişim kurarken, arapçalarıyla da doğu ve batı arasında bir köprü görevi görüyorlar. Bu meziyetlerine ek olarak Lübnanlıların kafaları ticarete de son derece yatkın. Banka hesaplarının gizliliğini sağlayan kanunları, çekici banka faizleri Beyrut'u Arap zenginlerinin bankacılık merkezi haline getirdi.
Lübnan Arap ırkının en güzel kadınlarının yaşadığı ülke. Aslında bir çok insan Arap kadınlarına ön yargılı yaklaşsalar da bunun nedeni çoğunun gerçekten Arap kadınlarını tanımamalarından ötürüdür. Lübnan ve özellikle de Beyrut iç savaştan önce dünya jet sosyetesinin göz bebeği, moda ve sanat dünyasının en gözde şehirlerinden bir tanesiydi. Dünyada aslında Latin olarak tanıdığımız bir çok güzel kadınının kökenleri Lübnan’dır, bunların en başında gelen Shakira ve dünyanın en seksi modellerinden biri olan Yamila Diaz’dır. Osmanlı zamanında bir çok Hıristiyan Arap 1. Dünya Savaşı’ndan sonraki yılları takiben Latin Amerika ülkelerine göç etmek zorunda kalmış ve bunun büyük bir çoğunluğu da Lübnanlı’dır.
Lübnan dünyada estetik ameliyat kredisinin olduğu ender ülkelerden birisi. Hatta bu ülkede bir iş yapacaksanız, estetisyen doktor olmak, geliri en garanti sektör gibi. Belirli bir gelir seviyesinin üzerindeki her bayan doğuştan gelen estetik eksiklerini gidertiyorlar. Allahı var, alt yapıları da sağlam olduğu için etrafınızda çok sayıda alımlı bayan göreceksiniz. Bunun temel sebebi, güzel görünme çabası kadar, ülkedeki erkek – kadın oranındaki dengesizlik. Uzun yıllar süren savaşlar ve ülkede bir türlü oturmayan politik yapı, eğitimli yeni nesil erkeğin dünyanın çeşitli yerlerine göçmesine sebep olmuş. Bu durumda ülkede kalan az sayıda iyi eğitimli erkek ise son derece kıymete binmiş durumda.
Lübnan, Türk vatandaşlarına vize uygulamıyor. Tek dikkat etmeniz gereken konu, pasaportunuzla daha önce İsrail’e giriş yapmamış olmanız gerekmesi. Eğer daha önce böyle bir seyahatiniz olduysa Lübnan’a giremezsiniz.
Hani gülşen' in henüz evrimleşmedigi dönemlerde üstünde pijaması elinde süt şişesi ile çektigi hoş klibin parçası 'be adam' vardı ya...hah işte o da aranjman harikası...ve orjinali sizlerle. Lübnan asıllı Elissa'nın yanık sesi ve arapçanın hoş lehçesi olan lübnan arapçası birleşince hoş bişi çıkmış ortaya...
Lübnan’ın Ajda Pekkan’ı diyebileceğimiz, ülkenin milli kimliğinin bir parçası olarak görülen ünlü şarkıcısı Feyruz da (Fairouz) iç savaş yıllarında dahi ülkesini bırakmamış ve Beyrut diye yakardığı bir şarkı yapmış. Hala heryerde bu şarkıyı duymak mümkün. Siz de yazımı okurken bir yandan bu şarkıyı dinleyin : Fairouz – Li Beyrut
Feyruz dışında Haifa Wehbe -ki bence görebileceğiniz en güzel kadınlardan biridir- ve Elissa gibi bütün Arap dünyasında çok meşhur şarkıcıları var. Bir de tabii başta kitabını okumuş olduğum Amin Maalouf ve Halil Cibran gibi ünlü yazar ve şairleri var. Dünyaca ünlü moda tasarımcıları Elie Saab’ı da unutmamak lazım.
Yorumlar
Yorum Gönder