Darende'nin Gizli Dili “Hazeynce”
Daha çok Darendeli seyyar satıcılar ve çerçiler tarafından kendi aralarında iletişimi sağlamak için kullandıkları argo, gizli dil veya çerçi dili denilen kendine has bir dil geliştirilmiştir. Çok zengin bir kelime ve kavram hazinesine sahip olmamakla beraber yabancı birinin anlamayacağı şekilde anlaşmayı sağlayacak bir özellik arz etmektedir. Benzer bir gizli dili Darende’ye yakın Erkilet’te yine gezici esnaf kendi arasında geliştirmiştir.
Darendeli çerçilerin sıklıkla müracaat ettikleri bu gizli dilin bir meslek dili olarak ihtiyaçtan doğduğu, sonra Darende içerisinde tabiatıyla yaygınlaştığı söylenebilir. Zamanla çerçiliğin yerleşik ticarete yerini devretmesiyle bu gizli dil halk arasında unutulmaya yüz tutmuştur.
Yapılan araştırmalara göre konuşulan bu dile bölgede “Hazeynce” veya “Ali’nin Uşağı’nın Tekellimi” de denilmektedir. Ali’nin Uşağı bölgede bir aşiretin adı olup, Gallangıç Uşağı adıyla da bilinmektedir. Bu aşiret mensupları geçimlerini daha çok ticaret ve hekimlikle, yani göz hekimliği ile temin ederlermiş. Bu şahıslar belli bir yerde yerleşmediklerinden, ticaret ve hekimlikle iştigal ettiklerinden, kendilerini hep yabancı ve garip olarak gördüklerinden kendi aralarında kolayca anlaşabilecekleri yeni bir dil oluşturmuşlardır. Oluşturulan bu dile Ali’nin Uşağı Tekillimi demişler ve kendilerini de birbirlerine Zengili olarak tanıtmışlar. Garip ve yabancı olmanın verdiği bir durumdan doğan bu dil yalnızca Tohma Havzası’nda yaşayan bir kısım kimselere özgü bir konuşma dili olarak sınırlı kalmıştır.
Darendeli seyyar satıcıların kullandıkları bu dilin kelime haznesi Türkçe’nin dışında, Arapça, Farsça ve Batı dillerinden alınmıştır. Bazen mahallî özelliğe sahip herkesin anlayacağı kelimelerde kullanılmaktadır.
Kullanılan bazı kelimelere örnekler;
A
Abır cubur- Yemek iyi değil
Abır eklemek- Yemek yemek.
Abır- yemek
Abırcı- Yiyici, yemeye düşkün
Abırsız- Aç
Acep- acaba
Acer- yeni
Açar- Anahtar.
Afat-yaramaz,hareketli
Ağmecek- çatallı sopa
Ağız eğmek-istemek,yalvarmak
Ağzına öykün-taklik yapmak
Ahbın- hayvan gübresi
Ahtaraç- yufka çevirmeye yarayan ahşap alet
Akir- salça
Al basma- hayali yaratık,loğusa kadınlara gelen
Alayı- hepsi
Ame- hala,babanın kız kardeşi
Amel olmak-ishal olmak
Amüklü-bitli.
Annaç- karşı
Arıstak- ahşap tavan
Arif olmak- farkına varmak,dikkatli olmak
Asel- bal.
Aşgana- tandırlık,yemek pişirilen yer
Avam hazeyn-Halktan biri.
Ayn cort-Gözü kör.
Ayn- Göz.
Ayucu-yatakta ayak tarafına gelen taraf
Azık- yolculukta veya tarlada yanına alınan yiyecek
B
Bad - akıl
Bab-Kapı.
Baho- öküz.
Baldırcan- patlıcan
Banadura- domates
Bange - benge-Büyük abdest
Bangeleme-yellenme
Bastık- pestil
Bayah,bayahtan-az önce,demin
Bazı-küçük ince ekmek
Bettik - bıttık- Kavun.
Beleş,-caba karşılıksız,bedava
Besbeter- çok kötü
Bello-bekçi,polis,zabıta
Bangeleme- Yellenme
Beyit- ev
Becer- Büyük abdest yapmak.
Bıldır- geçen yıl
Bıçkı-testere
Bilik- yağda pişirilen hamurlu börek
Bider- Tohum
Bido-Mermi
Bocu-küçük köpek
Bocut-küçük bidon
Bodın-Ecnebi.yabancı
Boğazsız-iştahı olmayan
Borancık- çocuk
Bozo-kurt
Böğür- göğüs
Bucenik- bu kadar
Buğassak- ineğin cinsel kızgınlığa gelmesi
Buğat-set çekmek (suyun önünü buğatlamak)
Buharik-soba,ocak bacası
Büğelek- kan emici büyük sinek
Bürük- tülbent
Büzdürük-uyuşuk,beceriksiz,büzük
C
Ca,cağ- örgü şişi
Caaş- eşek
Car- Şeker.
Camız- manda
Cazcuz- ağaçtan yapılmış tahtaravalli
Cebel-dağ
Cerek-Damlara döşenen ağaç dalları
Ceşdo-zabıta
Cılban-fakir
Cıncık- çok temiz,cıncık gibi
Cıngar- kavga
Cırcır- fermuar
Cırtlamak- kitlemek (kapı)
Cibelmek- şımarmak
Cinik- genç kız
Cip- pekiştirme sıfatı (cip kırmızı,cip koyu gibi)
cip beter-çok fena,çok yaramaz
Cıvıtmak-dönmek,vazgeçmek,caymak
Cof,cov- göz
Cort- kötü,iyi değil,
cortlasma- Bozuntuya verme,
Coolan-dilenme
corcor-Çorba.
Cubur-çirkin,kötü
Culuk-hindi
Cur-küçük,gelişmemiş
Cücük- civciv,kuş yavrusu
Cümle kapısı-Sokak/Avlu kapısı
Ç
Çaa- çocuk
Çan-kaç çan talır-kaç para
Çabut- bez parçası
Çah- ev banyosu
Çakıldah-hayvanın üzerinde biriken yapışkan gübre
Çarpı-Evleri duvarlarını beyazlatmada kullanılan kireçe benzer killi toprak,
Çebiş- bir yaşında dişi keçi
Çej,çec- arı peteği artığı,balmumu
Çemkirme-cevap verme, köpek gibi havlama
Çenber-bayan başörtüsü,yazma
Çenet- ceviz içi
Çenilemek-it havlaması
Çerçi- seyyar satıcı
Çıkın- küçük para kesesi,muhafaza bezi
Çıng ayaz-ayazlı açık hava
Çırpı- ağaç dalcıkları
Çimmek- yıkanmak
Çimdiklemek-etini sıkmak
Çir- kayısı kurusu
Çirtik- küçük üzüm salkımı
Çitil- ağaç fidesi
Çomça- kepçe
Çortan- ağaçtan yapılmış oyuk su gideri
Çögdürmek-işemek
Çul-bez parçası
Çunma- imrenme
Çan-Kaç.
Çan talır?-Kaç para?
Çandır- Karısık, melez.
Çangal- Güreste bir ayak
oyunu, çelme takmak.
Çekirdek- Mermi.
Çini- Porselen.
Çec- Buğday yığını.
Çiynem - çignem- Bir parça,bir lokma
Çöre-Büyük mendil
D
Dahre- ağaç veya ot,et kesme için kullanılan alet
Dandik- işe yaramaz
Darp-yol
Daraba- kepenk
Dazgir-hırsız
Değirmi- yuvarlak
Deleme- topaç
Devrisi gün- ertesi gün
Dinelmek- ayakta durmak
Diynek- ince sopa,değnek
Dohan- sigara
Dobur-iyi güzel
Dölek- düz yer
Döşek- yatak
Döş-göğüs
Döşürcü-dilenci,devşirici
Dulda- serin,gölgeli yer
Düğelek- olmamış kavun,kelek
Düğürcek- ince bulgur
Dümbük- adi, kötü
Darb- Yol.
Dazgir- Hırsız.
Den- Dis.
Dest- el.
Dımıs-Uyumak.
Dıgrak ~ dıvrak-1- Ölçülü,
sistemli, 2- Yaslı oldugu halde
dinç olan, yakısıklı.
Dinidi- Söndü.
Dindi-durmak-yağmur dindi
Dipiz- Cezaevi, hapis.
Diple- Kilitlemek.
Dirgen- Harmanda sapları
yayma-ya yarayan demir ya da
tahtadan yapılmıs ucu çatallı
tarım aleti.
Dobur- Çok iyi.
dobur tille: Güzel kadın.
Dohan: Sigara, tütün.
Dohan Şutla-: Sigara ver
Dummak-Suya batmak
E
Ebe- nine
Ehven- basit,adi
Eliy,eliğ- yün sarma aleti,yün eğirme
Eletmek-götürmek,iletmek
Ellahım- şöyle böyle,herhalde
Ellik- eldiven
Elekci-çingene
Ellani şapka-fotör şapka
Emegeçmek- yararlı olmak,işe yaramak
Encemi-Mecburen,mutlaka
Eneke-taş oyunu
Enik- köpek veya kedi yavrusu
Esbap- elbise,çamaşır
Essah- doğru, gerçek
Estirmek- vermek
Es-gel
Evlek- tarlada bölümlerden oluşan yer
Eyvan - balkon
Ehrak- Ates, çakmak.
Eklet- Yemek yemek.
Ekret- Kürt (ler)
Emci-ilaç yapan.
Es- Gelmek.
F
Fer- güç,kuvvet
Ferik-keklik yavrusu
Fışkı- hayvan gübresi
Filkete-çengelli iğne
Fistan- kadın elbisesi-entari
Faras ~ fıras-Yatak.
Fehm- ağız.
Fem-Dudak.
Fırfırı- 1- Döneklik, 2- Çocuk oyuncağı
Firos- 1- Elbise, 2- Yatak.
Fis- Balık.
Fürühle- Satmak
G
Gada- dert,keder
Gadanı alım-kederini,derdini alayım
Gah- elma,armut kurusu
Gakırdak- koyun kuyruğundan kavrularak yapılan yiyecek
Gamga- odun kırığı
Garammuh- böğürtlen
Garim- su birikintisi olan yer
Gazel- kuru ağaç yaprağı
Gelberi- ateş almaya yarayan kürek (soba,fırınlarda)
Gejgere-geçgere-4 kollu hayvan gübresi taşımada kullanılan ahşap yapı
Gelengi-tarla faresi
Gendime- kapuğu çıkartılmış buğday, yarma, döğme
Gıdım gıdım -yavaş yavaş,azar azar
Gırnap- ince bükülmüş ip
Giş olmak- kaçmak,kaybolmak
Goco-ihtiyar
Göbelek- mantar
Gön- deriden yapılmış
Göy,göv- yeşil,yeşilimsi
Göynek- fanila
Göz-Oda
Guba-toprak damın kenarı
Gufil- manyak,akılsız,serseri
Gulle-misket,bilye
Gullep-menteşe
Gunnamak- eti yenmeyen hayvanların doğurması
Guşah-kemer
Guşkana- saplı tencere
Gürk civciv çıkartmak için yumurta üzerine yatan tavuk
Güveği- damat
Güvermek- yeşermek
Güyer-küçük su kanalı
Gaçron- Saman.
Galil- Az.
Galın-Kız tarafının istediği.
Galiz-Pis.
Galize- 1- Pislemek, 2- Bok.
Gam- Çingene.
Gamga- Yonga.
Ganırtmak- Geriye bükmek.
Ganne- Lamba camı.
Garim- Küçük su kanalı, su birikintisi
Gariye ~ kariye- Köy.
Gaytarmak- işten kaçmak.
Gelez-Alevi.
Gendime- Yarma.
Gensiz- Dinsiz.
Gıgır- Rum.
Gıtmır- Köpek.
Gilik- Halka ekmek.
Gille- Cinsel iliski, birlesmek.
Gilor- Kumar.
Giş: 1- Kaçıs, 2- Kayıp.
Giş et- Kaçmak, götürmek
Giş ol- Kayıp olmak, kimseye görünme
Giskin- Kaçak.
Giskinci Kaçakçı, hırsız.
Gögün- ~ göyür-: Kızarmak,
Göğüş- Kertengele.
Gufil- Aptal, delice.
Gulle- Polis.
Güyer/güver-küçük su yolu, ark,buğday yıkama kanalı
H
Hacat- alet,malzeme
Hakirge- kanal, ark üzerine yapılan geçit
Habe-heybe
Halbır-eleğin büyüğü
Hapek- çatıya açılan yatay kapı
Harar- Kıldan örülmüş büyük çuval
Harık- su yolu,ark
Haset- kıskanç,hain
Haşuki-öylesine,formalite gereği
Hatap-dayak,kötek,odun
Hapatma-iki küçük ekmeğin birleştirilmesi
Havut (hood)- dutun ezilerek un haline getirilmesi yiyecek
Hayat- avlu,dama çıkılan teras
Hayma-bahçede yapılan ahşap gölgelik
Hazeyn- kişi,adam
Hedik- haşlanmış buğday
Helle-undan yapılmış bir çeşit yemek
Hezan- kalın ve yüksek ağaç
Hıla- yufka ekmeği muhafaza etmek için kullanılan özel bez
Hıta- acur
Hıtap-yağda kızarmış ince ekmek
Hızar- büyük testere
Him- evin temeli,komşu evle ortak kullanılan duvar
Hinte-buğday
Hindik- az,
Horanta- ev ahalisi
Hurç- küçük heybe
Hacer- Dis.
Hakıp- Cep, heybe.
Hapek- Pencere, dama açılan kapı
Hasbi- At.
Hat- Para, ücret, geçerli para
Hatap- Değnek, sopa.
Hatıl- Kalın mertek.
Hayat- Evin önündeki açık
alan.
Hızmık- Buğday posası.
Hindik- 1- Küçük, az, ufak, 2-
Ucuz, düsük.
Hinte- Bugday.
Hotla- Okumak.
Hörün- Çubuk.
Hubus- Ekmek, yemek.
I
Irgalamak- sallamak
Irgat-amele,işçi
Irza- zincirli kapı kiliti
Irıh-insan pisliği
İ
İdare- camsız gaz lambası
İşlik- mintan-gömlek
İta bezi- yufka pişirirken un dağılmasın diye serilen bez
Irıh- Büyük abdest.
İlişgir-sucuk
Irza-Kapı çengeli.
Işkın < eskin-sürgün,filiz
İncaz- erik kurutulmuşu
İnzala- Ağlamak.
K
Kadem- bacak
Kavurga- kavrulmuş buğday,mısır
Kakırdak-eritilmiş kuyruk yağının kalan kısmı
Kancık-dişi
Kaygana- kaysının tavada pişmişi
Kazguç-ucu sivri deynek
Kebir- yetkili,iyi,zengin kişi
Kekil-saçın alındaki uzun kısmı
Kelik- küçük çocuk ayakkabısı
Keleş-güzel,iyi
Kemre- tabaka,kat,inek dışkısından yapılan yakacak
Kenef-tuvalet
Kepmek- ölmek
Kertlek-Kırtlak
Kevgir- süzgeç kepçe
Kıdık- oğlak
Kıska- soğan tohumu,arpacık soğan
Kirtik-bulaşık bezi
Kirevit-sedir-makad
Kolük- boynuzsuz keçi
Konsul - vitrin
Köşger- ayakkabı tamircisi
Kös-kapı desteği
Kötek- dayak
Köyen-keven
Kuzlamak- doğurmak
Külbelemek- toğrağı yumuşatmak
Külek- buğday ölçeği
Külüstü-r eski
Küncü- susam
Künde- hergün
Küpecik-Topraktan yapılmış testi,küp
Kürsü- ısınmak için ateş konularak üzerine yorgan konan ahşap masa
Kürük- eşek yavrusu-sıpa
Kadem-Ayak, ayakkabı.
Kasurun- Saman.
Kebir- Büyük.
Kebir hazeyn- 1- Agırbaslı,
yaslı baslı kimse, 2- Baba,
kayınbaba.
Kelepir: Ucuz.
Kep- Öl
Kepmek- ölmek
Kepkin- Ölmüs.
Kesne- Kötü.
Kesper- Topal.
Kilab- Köpek.
Kisifle- Gözetlemek, takip etmek
Kitir- 1- Çok, bol, 2- Pahalı.
Kullep- kapı mentesesi.
Külbe- Besleme,ekili toprağı yumuşatma
Kütüp- Kitap.
L
Labeki - sahan
Loğ,lov- toprağı basmaya yarayan taş silindir
Look- kişi,adam
Lebedir-Perişan,dağınık
Labek- Tava.
Lehem-Et.
Legir- Doktor.
Legümle- Uyumak.
Lotak- Oda.
Löök ~ lögük- Delikanlı,
Lök-Tembel
erişkin erkek çocuk, oğlan.
M
Mabal- vebal,günah
Mahre-hayvan gübresi taşıma aracı
Mabin-küçük kapı
Mahana-bahane
Makat- sedir,düven
Malamat- rezil
Marhama-havlu
Mastafa- taşla örülmüş bahçe duvarı
Maşara- bahçede ayrılmış bölüm
Mayıs-hayvan dışkısı
Melefe- yorgan yüzü
Mengi,menge-silah
Mertek- evin tavanında kullanılan ağaç
Merik-hoca,yaşlı adam
Merkep-eşek
Mes-bir çeşit ayakkabı
Mıh- çivi
Mırc-cıvık,sulu
Mısmıl- iyi,düzgün
Mıymıntı- sünepe,tembel
Milih-mileh- temiz,güzel,iyi
Mintan-işlik- gömlek
Mitil- çarşaf kablanmamış yorgan
Moruk-yaşlı,yaşlanmış
Moy-idrar,işek
Mundar- kirli,ölmeden kesilen hayvan
Müleves-uyuşuk,yaramaz,iyi olmayan
Mahsere- Dutun ezilip,
suyunun süzüldügü taş, tek
parça oluklu taş.
Mampur-Hırsız.
Mampurla- Çalmak.
Masara- Ekili bostan yeri.
Menge- Silah, tabanca
Merik- Hoca, yaşlı.
Mihman- Misafir.
Mim- Müslüman.
Moy- 1- Su, 2- Kalitesiz, kötü
Moyla- Su dökmek, çiş yapmak
Moylan- Yıkanmak.
Moyhane- Hamam,abdesthane
N
Namazla- seccade
Nareleşme-tartışma,söyleme
Naylon-traktör kasası
Nehas- ne sebeble
O
Okuntu- davetiye,düğüne,mevlüde çağrı
Olgalamak-kumaş,yorgan dikmek
Ö
Öllük- kundak toprağı
Örtme- çıkma çatı,teras
Ötaçe- karşı yaka,karşı taraf
Öteberi-birden fazla çeşitli eşyanın tümü
Ötürük-ishal olmak
Öz- Ben.
Özüme- Bana.
P
Palavar-kapı üzerine kerpiçe konan ağaç
Pağ,paa-yıkılmış virane ev yeri
Papak- yünden örülmüş,başa takılan muhafazalık
Peh,beh- kaparo
Pelverde- meyva özü (erik,kayısı)
Pendir- peynir
Peşkir-marhama havlu
Pıtırah- dikenli yapışkan ot
Pırsamak-dağılma,birbirine karışma
Pırtı-kumaş,manifatura
Pinnik- kümes
Pingel-sahte tavuk yumurtası
Pirçekli- havuç
Pirpirim- semizotu
Pisik - kedi
Pohrek-beton boru
Post - yünlü deri
Potin-bot,ayakkabı
Pullo-Polis
Parsumla- Dilenmek.
Pelez- Küçük altın.
Pulla- Polis.
R
Rivi-Tilki
Rafata- Tandıra ekmek vurulan
bez.
Reketle- 1- Oturmak, 2-namaza durmak
Ruh ruh- Geri gel.
Rumra- Üzüm posası.
S-Ş
Sabı- küçük çocuk
Saç ayağı- Tandıra veya ocağın üzerine konulan ızgara
Sahan- bakır tabak
Sako- ceket
Saltad- güvenlik görevlisi,asker,polis,zabıta
Sarat- iri delikli kalbur
Sedir-domates,biber,patlıcan gibi sebzelerin fidesi
Seğirtmek- koşmak
Seki-ev önünde avludaki yükseklik,soğan maydanız ekilen küçük maşara
Seklem- yük
Sele- kamış veya ağaçtan örülmüş geniş sepet
Semin-koku
Sındı- makas
Sındırma- balkonun kenarı
Sınık- kemik
Sıvışmak-ortadan kaybolmak
Sicim-ip kendir
Sitil-helke- kova
Soku- taş dibek
Sokum-lokma
Soyha- adı akla gelmeyen,şey
Söğürme- pirzola
Söplemek- başıboş bırakmak
Sufa - evin en geniş, en soğuk odası
Sumsuk- yumruk
Süllüm- merdiven
Sündürmek-lafı uzatmak,birşeyi çekerek uzatmak
Sünepe-uyuşuk,beceriksiz,büzdürük
Süyük- damın duvardan ayrıldığı yer-bahçe duvarı
Süper-bebek başlığı
Sümsük-aç gözlü
Şaar-arpa
Şakıf - balyoz
Şakşak-Kapı üzerindeki tokmak/zil
Şaplak- tokat
Şapşak- kulplu tas
Şelek-çalı çırpı destesi
Şilte- yatak yüzü
Şişek- bir yaşında dişi kuzu
Salat sıh- Namaz kılmak.
Saltat < Rus. soldat:
Jandarma, polis.
kebir saltat- Komutan.
Sedef- Dügme.
Sekmen- 1- Sedir, 2- Evlerin
önüne yazın oturmak için tas
ve çamurdan yapılan yarım
metre yüksekliginde set,bir tür kar yağışı
Selefur- iç çamasırı.
Semin- 1- Yag, yiyecek,
Sıkkın- bıçak.
Sim-Gümüs.
Sini daslı- (_lenç) Mezarı daslı.
Sipi- Bit.
Sakıf- Kadınların mahrem yerleri
Sarsar- Bir iki metre yüksekten
düşen su, mastafadan akan su.
Selek- Sırtta tasınan yük.
Şot- Tandırın ilk ekmegi.
Surt- Tandırın iç duvarı.
Süple- içmek (sigara, tütün)
T
Tahtaboş-eşya konulan asma bölme
Tar-erzak dolabı
Teberik-hatıra,yadigar
Taka-eski evlerde küçük pencere
Talır- para
Tavatır- çok iyi
Tebelleş olmak-ortadan kaybolmak
Tekellim-Konuşma
Telesfimek-sıkılmak,usanmak
Telis-kenevir,kendir lifinden örülen çuval
Tenezzüh- yufka açılırken kullanılan un
Tentene- dantel
Tersik- dam döşeme ağacı
Teşt- büyük leğen
Tille- kadın
Timinna-Tahıl ölçü aleti
Tıfıl-Acemi,toy,küçük
Tiyek- üzüm asması
Toklu- bir yaşında erkek kuzu
Tokuş- ağaçtan yapılan çamaşır yıkamada kullanılan alet
Tomofil-araba otomobil
Tosbağa- kablumbağa
Töl-Kötü,ucuz
Tuluh- keçi derisinden yapılmış yayık
Tuman-don kilot
Tutmaç-küçük kareler şeklinde yapılan erişte çeşidi
Tüymek- kaçmak,gitmek
Taman- Hani ya.
Tegginci- Kaçakçı, dolandırıcı.
Temir- Bıyık.
Testo - Bekçi.
Tıgcı- 1- Üfürükçü, 2- Uyanık,
3- Pazarlamacı.
Tığla- Dolandırmak.
Tırsı- ~ tırsı-: Korkmak.
Tille- Kadın, gelin.
Tipiz-Pekmez.
Tomo- Motorlu tasıt.
Tosbaga- Kaplumbaga.
Töko- Kötü yolda olan [kadın
ya da erkek]
U
Ula- erkekler için kullanılan hitap kelimesi
Urupla- buğday ölçeği
Uşkur- şalvar veya kilotun düşmemesi için bağlanan ip
Utmak-oyunda yenmek
Ü
Üsbekes- şöyle böyle
Üvez-bir çeşit küçük sinek
Üllüş-uyuşuk,beceriksiz,sünepe
Üzellik- nazar değmemesi için yapılan çeşitli eşyalar
V
Velesbit - bisiklet
Vakıf- At arabası.
Velahu- Aman dikkatli ol, pot
kırma.
Y
Yaba-ahşap buğday savurma aleti
Yağlık- mendil
Yannık-yayık
Yarbuz- yabani nane
Yazı- ova,düzlük alan
Yazma-başörtüsü,çember
Yelmek- koşmak
Yemeni- deriden yapılmış ayakkabı
yenni-hafif
Yennicek- şımarık
Yerenlik-şaka
Yeslemek- vermek
Yuha- sığ,derin olmayan
Yumuş- istek,arzu
Yüksünmek -üzerine almak,kendine pay çıkarmak
Z
Zabın - zayıf, sıska
Zahar- zahir,herhalde
Zemheri- sert kış
Zengili- Darendeli
Zıbarmak- yatmak
Zığlatma-pancar yemeği
Zifir-yağ bulaşmış,pis
Zığılı- çok,fazla
Zıllamak- caymak
Zibil- çöp,toz,pislik
Zöhür- sahur
Zürriyet- soy
Zahm- Arka.
Zer- altın.
Kullanılan bazı cümlelere örnekler;
Hazeyin Zengili mi? : Adam Darendeli mi?
Borancık tekellime arif oluyor mu? : Çocuk konuşmayı anlıyor mu?
Hazeynin cofları fırkıtıy mi? : Adamın gözleri görüyor mu?
Hazeyne zığlı nareleme, eser: Adama fiyatı yüksek söyleme, kaçar.
Darendelilerin ticaret için çok uzak diyarlara gittikleri malum. Hatta bunu ifade için söylenen bir söz de var: “Darendelinin topal eşeklisini Bağdat’ta görmüşler”
Kültürel ve ticari yaşantı yönünden Darendeliler dürüstlük, çalışkanlık, iş bilirlik, beceri, başarı ve sebatkârlık bakımından bulundukları yörelerde örnek esnaflardır.
İbrahim Alaaddin Ateş’in “Hazeyince” adlı şiirinin ilk dörtlüğünü verdikten sonra, şiirin tamamında geçen bazı kelimelerin açıklamaları hakkında kısa bilgi verelim:
Ancak hazeyin anlar, hazeyin lafından
Başkaları arif olmaz bu dile.
Gelin yaşatalım hazeyincemizi,
Taş ile baş yarıp, küs olsak bile.
El taşı (bulgur dövülen taş), Çağa (bebek), Kuşkana (Tencere), Süllüm (Merdiven), Cırtlanmış (Sürgülenmiş), Hapek (Kapak), Tiyek (Asma yaprağı), Gufil (Saf, akılsız), Cibelme (Şımarma), Uşah (Çocuk), Pirçekli (Havuç), Iraf (Raf), Hıla (Sofra bezi), İta (Yer bezi), Çörten (Tahta oluk), Gaygana (Omlet), Yön (İç), Melefe (Yorgan yüzü) 6
Darende bölgesinde tarih, kültür ve sosyal hayat benzerlik göstermekle beraber kelime ve kavramlarda, telaffuzda bazı farklılıklar gözlenmektedir.
1- Çocuk kelimesi çağa, levik, döl, uşak olmak üzere dört farklı şekilde ifade edilmektedir.
2- Köy kelimesi: Köv, köğ
3- R harfi ile başlayan isimlerin başına I veya İ harfi konulmaktadır. Iradyo, Iramazan, İrasih.
İlçede bazı kavramları ifade edebilmek için kullanılan kelimelerin bir kısmı sadece bölgeye has, Tohma havzasında söylenen, başka memleketlerde az rastlanan ve söyleniş farklılığı gösteren bir kısım kelimeler iken, bir kısmı daha geniş bir bölge içinde kullanılan kelimelerdir. Tespit edilen terimlerden bazıları şunlardır:
Açar : Anahtar Hatap : Odun
Bıldır : Geçen yıl Hayat : Evin açıklık yeri
Çaykara : Kaynak Lebedir: Dağınık, perişan
Çir : Kuru kayısı Lök : Tembel
Dumdu : Suya battı Maşrafa: Su tası
Garim : Derin ark Ön : Takip et
Göz : Oda Seğirt : Koş
Congul : Kaynak Sındı : Makas
Dindi : Durdu, yağmur dindi Süllüm: Merdiven
Dinidi : Söndü Mısmıl : İyi
Galın : Kız tarafının istediği para Kastel : Su biriken yer
Buharik : Baca Nene : Amca veya dayının hanımı
Ame : Hala Okuntu: Düğüne çağırma
Darbımeseller, atasözleri, deyimler bir gerçeği anlatmak için kullanılır ve yüzyılların tecrübesini üzerinde taşıyarak toplumsal hafızada yer eden ve genel kabule mazhar olan sözlerdir. Darende çevresi bu tür sözler, deyimler, darbı meseller bakımından oldukça zengindir. Tespit edilenlerden bazılarını vererek yazımızı tamamlayalım:
— Sanat kolda altın bileziktir.
— Kar yağarsa ava, gün doğarsa çifte.
— Akıl adama sermayedir.
— Ağzında dili yok.
— At devlet, koyun berekettir.
— At binicisini tanır.
— Aş taşınca çomçanın bahası sorulmaz.
— Canı yanan eşek, attan iyi gider.
— Ağzımda ayran durmaz oldu.
— Ayranlı aşım ağrısız başım
— Deli divane olma.
— Tok ağırlaması zordur
— Ekmedim bostan, biçmedim kabak.
— Deliye her gün bayram
Darendeli çerçilerin sıklıkla müracaat ettikleri bu gizli dilin bir meslek dili olarak ihtiyaçtan doğduğu, sonra Darende içerisinde tabiatıyla yaygınlaştığı söylenebilir. Zamanla çerçiliğin yerleşik ticarete yerini devretmesiyle bu gizli dil halk arasında unutulmaya yüz tutmuştur.
Yapılan araştırmalara göre konuşulan bu dile bölgede “Hazeynce” veya “Ali’nin Uşağı’nın Tekellimi” de denilmektedir. Ali’nin Uşağı bölgede bir aşiretin adı olup, Gallangıç Uşağı adıyla da bilinmektedir. Bu aşiret mensupları geçimlerini daha çok ticaret ve hekimlikle, yani göz hekimliği ile temin ederlermiş. Bu şahıslar belli bir yerde yerleşmediklerinden, ticaret ve hekimlikle iştigal ettiklerinden, kendilerini hep yabancı ve garip olarak gördüklerinden kendi aralarında kolayca anlaşabilecekleri yeni bir dil oluşturmuşlardır. Oluşturulan bu dile Ali’nin Uşağı Tekillimi demişler ve kendilerini de birbirlerine Zengili olarak tanıtmışlar. Garip ve yabancı olmanın verdiği bir durumdan doğan bu dil yalnızca Tohma Havzası’nda yaşayan bir kısım kimselere özgü bir konuşma dili olarak sınırlı kalmıştır.
Darendeli seyyar satıcıların kullandıkları bu dilin kelime haznesi Türkçe’nin dışında, Arapça, Farsça ve Batı dillerinden alınmıştır. Bazen mahallî özelliğe sahip herkesin anlayacağı kelimelerde kullanılmaktadır.
Kullanılan bazı kelimelere örnekler;
Abır cubur- Yemek iyi değil
Abır eklemek- Yemek yemek.
Abır- yemek
Abırcı- Yiyici, yemeye düşkün
Abırsız- Aç
Acep- acaba
Acer- yeni
Açar- Anahtar.
Afat-yaramaz,hareketli
Ağmecek- çatallı sopa
Ağız eğmek-istemek,yalvarmak
Ağzına öykün-taklik yapmak
Ahbın- hayvan gübresi
Ahtaraç- yufka çevirmeye yarayan ahşap alet
Akir- salça
Al basma- hayali yaratık,loğusa kadınlara gelen
Alayı- hepsi
Ame- hala,babanın kız kardeşi
Amel olmak-ishal olmak
Amüklü-bitli.
Annaç- karşı
Arıstak- ahşap tavan
Arif olmak- farkına varmak,dikkatli olmak
Asel- bal.
Aşgana- tandırlık,yemek pişirilen yer
Avam hazeyn-Halktan biri.
Ayn cort-Gözü kör.
Ayn- Göz.
Ayucu-yatakta ayak tarafına gelen taraf
Azık- yolculukta veya tarlada yanına alınan yiyecek
B
Bad - akıl
Bab-Kapı.
Baho- öküz.
Baldırcan- patlıcan
Banadura- domates
Bange - benge-Büyük abdest
Bangeleme-yellenme
Bastık- pestil
Bayah,bayahtan-az önce,demin
Bazı-küçük ince ekmek
Bettik - bıttık- Kavun.
Beleş,-caba karşılıksız,bedava
Besbeter- çok kötü
Bello-bekçi,polis,zabıta
Bangeleme- Yellenme
Beyit- ev
Becer- Büyük abdest yapmak.
Bıldır- geçen yıl
Bıçkı-testere
Bilik- yağda pişirilen hamurlu börek
Bider- Tohum
Bido-Mermi
Bocu-küçük köpek
Bocut-küçük bidon
Bodın-Ecnebi.yabancı
Boğazsız-iştahı olmayan
Borancık- çocuk
Bozo-kurt
Böğür- göğüs
Bucenik- bu kadar
Buğassak- ineğin cinsel kızgınlığa gelmesi
Buğat-set çekmek (suyun önünü buğatlamak)
Buharik-soba,ocak bacası
Büğelek- kan emici büyük sinek
Bürük- tülbent
Büzdürük-uyuşuk,beceriksiz,büzük
C
Ca,cağ- örgü şişi
Caaş- eşek
Car- Şeker.
Camız- manda
Cazcuz- ağaçtan yapılmış tahtaravalli
Cebel-dağ
Cerek-Damlara döşenen ağaç dalları
Ceşdo-zabıta
Cılban-fakir
Cıncık- çok temiz,cıncık gibi
Cıngar- kavga
Cırcır- fermuar
Cırtlamak- kitlemek (kapı)
Cibelmek- şımarmak
Cinik- genç kız
Cip- pekiştirme sıfatı (cip kırmızı,cip koyu gibi)
cip beter-çok fena,çok yaramaz
Cıvıtmak-dönmek,vazgeçmek,caymak
Cof,cov- göz
Cort- kötü,iyi değil,
cortlasma- Bozuntuya verme,
Coolan-dilenme
corcor-Çorba.
Cubur-çirkin,kötü
Culuk-hindi
Cur-küçük,gelişmemiş
Cücük- civciv,kuş yavrusu
Cümle kapısı-Sokak/Avlu kapısı
Ç
Çaa- çocuk
Çan-kaç çan talır-kaç para
Çabut- bez parçası
Çah- ev banyosu
Çakıldah-hayvanın üzerinde biriken yapışkan gübre
Çarpı-Evleri duvarlarını beyazlatmada kullanılan kireçe benzer killi toprak,
Çebiş- bir yaşında dişi keçi
Çej,çec- arı peteği artığı,balmumu
Çemkirme-cevap verme, köpek gibi havlama
Çenber-bayan başörtüsü,yazma
Çenet- ceviz içi
Çenilemek-it havlaması
Çerçi- seyyar satıcı
Çıkın- küçük para kesesi,muhafaza bezi
Çıng ayaz-ayazlı açık hava
Çırpı- ağaç dalcıkları
Çimmek- yıkanmak
Çimdiklemek-etini sıkmak
Çir- kayısı kurusu
Çirtik- küçük üzüm salkımı
Çitil- ağaç fidesi
Çomça- kepçe
Çortan- ağaçtan yapılmış oyuk su gideri
Çögdürmek-işemek
Çul-bez parçası
Çunma- imrenme
Çan-Kaç.
Çan talır?-Kaç para?
Çandır- Karısık, melez.
Çangal- Güreste bir ayak
oyunu, çelme takmak.
Çekirdek- Mermi.
Çini- Porselen.
Çec- Buğday yığını.
Çiynem - çignem- Bir parça,bir lokma
Çöre-Büyük mendil
D
Dahre- ağaç veya ot,et kesme için kullanılan alet
Dandik- işe yaramaz
Darp-yol
Daraba- kepenk
Dazgir-hırsız
Değirmi- yuvarlak
Deleme- topaç
Devrisi gün- ertesi gün
Dinelmek- ayakta durmak
Diynek- ince sopa,değnek
Dohan- sigara
Dobur-iyi güzel
Dölek- düz yer
Döşek- yatak
Döş-göğüs
Döşürcü-dilenci,devşirici
Dulda- serin,gölgeli yer
Düğelek- olmamış kavun,kelek
Düğürcek- ince bulgur
Dümbük- adi, kötü
Darb- Yol.
Dazgir- Hırsız.
Den- Dis.
Dest- el.
Dımıs-Uyumak.
Dıgrak ~ dıvrak-1- Ölçülü,
sistemli, 2- Yaslı oldugu halde
dinç olan, yakısıklı.
Dinidi- Söndü.
Dindi-durmak-yağmur dindi
Dipiz- Cezaevi, hapis.
Diple- Kilitlemek.
Dirgen- Harmanda sapları
yayma-ya yarayan demir ya da
tahtadan yapılmıs ucu çatallı
tarım aleti.
Dobur- Çok iyi.
dobur tille: Güzel kadın.
Dohan: Sigara, tütün.
Dohan Şutla-: Sigara ver
Dummak-Suya batmak
E
Ebe- nine
Ehven- basit,adi
Eliy,eliğ- yün sarma aleti,yün eğirme
Eletmek-götürmek,iletmek
Ellahım- şöyle böyle,herhalde
Ellik- eldiven
Elekci-çingene
Ellani şapka-fotör şapka
Emegeçmek- yararlı olmak,işe yaramak
Encemi-Mecburen,mutlaka
Eneke-taş oyunu
Enik- köpek veya kedi yavrusu
Esbap- elbise,çamaşır
Essah- doğru, gerçek
Estirmek- vermek
Es-gel
Evlek- tarlada bölümlerden oluşan yer
Eyvan - balkon
Ehrak- Ates, çakmak.
Eklet- Yemek yemek.
Ekret- Kürt (ler)
Emci-ilaç yapan.
Es- Gelmek.
F
Fer- güç,kuvvet
Ferik-keklik yavrusu
Fışkı- hayvan gübresi
Filkete-çengelli iğne
Fistan- kadın elbisesi-entari
Faras ~ fıras-Yatak.
Fehm- ağız.
Fem-Dudak.
Fırfırı- 1- Döneklik, 2- Çocuk oyuncağı
Firos- 1- Elbise, 2- Yatak.
Fis- Balık.
Fürühle- Satmak
G
Gada- dert,keder
Gadanı alım-kederini,derdini alayım
Gah- elma,armut kurusu
Gakırdak- koyun kuyruğundan kavrularak yapılan yiyecek
Gamga- odun kırığı
Garammuh- böğürtlen
Garim- su birikintisi olan yer
Gazel- kuru ağaç yaprağı
Gelberi- ateş almaya yarayan kürek (soba,fırınlarda)
Gejgere-geçgere-4 kollu hayvan gübresi taşımada kullanılan ahşap yapı
Gelengi-tarla faresi
Gendime- kapuğu çıkartılmış buğday, yarma, döğme
Gıdım gıdım -yavaş yavaş,azar azar
Gırnap- ince bükülmüş ip
Giş olmak- kaçmak,kaybolmak
Goco-ihtiyar
Göbelek- mantar
Gön- deriden yapılmış
Göy,göv- yeşil,yeşilimsi
Göynek- fanila
Göz-Oda
Guba-toprak damın kenarı
Gufil- manyak,akılsız,serseri
Gulle-misket,bilye
Gullep-menteşe
Gunnamak- eti yenmeyen hayvanların doğurması
Guşah-kemer
Guşkana- saplı tencere
Gürk civciv çıkartmak için yumurta üzerine yatan tavuk
Güveği- damat
Güvermek- yeşermek
Güyer-küçük su kanalı
Gaçron- Saman.
Galil- Az.
Galın-Kız tarafının istediği.
Galiz-Pis.
Galize- 1- Pislemek, 2- Bok.
Gam- Çingene.
Gamga- Yonga.
Ganırtmak- Geriye bükmek.
Ganne- Lamba camı.
Garim- Küçük su kanalı, su birikintisi
Gariye ~ kariye- Köy.
Gaytarmak- işten kaçmak.
Gelez-Alevi.
Gendime- Yarma.
Gensiz- Dinsiz.
Gıgır- Rum.
Gıtmır- Köpek.
Gilik- Halka ekmek.
Gille- Cinsel iliski, birlesmek.
Gilor- Kumar.
Giş: 1- Kaçıs, 2- Kayıp.
Giş et- Kaçmak, götürmek
Giş ol- Kayıp olmak, kimseye görünme
Giskin- Kaçak.
Giskinci Kaçakçı, hırsız.
Gögün- ~ göyür-: Kızarmak,
Göğüş- Kertengele.
Gufil- Aptal, delice.
Gulle- Polis.
Güyer/güver-küçük su yolu, ark,buğday yıkama kanalı
H
Hacat- alet,malzeme
Hakirge- kanal, ark üzerine yapılan geçit
Habe-heybe
Halbır-eleğin büyüğü
Hapek- çatıya açılan yatay kapı
Harar- Kıldan örülmüş büyük çuval
Harık- su yolu,ark
Haset- kıskanç,hain
Haşuki-öylesine,formalite gereği
Hatap-dayak,kötek,odun
Hapatma-iki küçük ekmeğin birleştirilmesi
Havut (hood)- dutun ezilerek un haline getirilmesi yiyecek
Hayat- avlu,dama çıkılan teras
Hayma-bahçede yapılan ahşap gölgelik
Hazeyn- kişi,adam
Hedik- haşlanmış buğday
Helle-undan yapılmış bir çeşit yemek
Hezan- kalın ve yüksek ağaç
Hıla- yufka ekmeği muhafaza etmek için kullanılan özel bez
Hıta- acur
Hıtap-yağda kızarmış ince ekmek
Hızar- büyük testere
Him- evin temeli,komşu evle ortak kullanılan duvar
Hinte-buğday
Hindik- az,
Horanta- ev ahalisi
Hurç- küçük heybe
Hacer- Dis.
Hakıp- Cep, heybe.
Hapek- Pencere, dama açılan kapı
Hasbi- At.
Hat- Para, ücret, geçerli para
Hatap- Değnek, sopa.
Hatıl- Kalın mertek.
Hayat- Evin önündeki açık
alan.
Hızmık- Buğday posası.
Hindik- 1- Küçük, az, ufak, 2-
Ucuz, düsük.
Hinte- Bugday.
Hotla- Okumak.
Hörün- Çubuk.
Hubus- Ekmek, yemek.
I
Irgalamak- sallamak
Irgat-amele,işçi
Irza- zincirli kapı kiliti
Irıh-insan pisliği
İ
İdare- camsız gaz lambası
İşlik- mintan-gömlek
İta bezi- yufka pişirirken un dağılmasın diye serilen bez
Irıh- Büyük abdest.
İlişgir-sucuk
Irza-Kapı çengeli.
Işkın < eskin-sürgün,filiz
İncaz- erik kurutulmuşu
İnzala- Ağlamak.
K
Kadem- bacak
Kavurga- kavrulmuş buğday,mısır
Kakırdak-eritilmiş kuyruk yağının kalan kısmı
Kancık-dişi
Kaygana- kaysının tavada pişmişi
Kazguç-ucu sivri deynek
Kebir- yetkili,iyi,zengin kişi
Kekil-saçın alındaki uzun kısmı
Kelik- küçük çocuk ayakkabısı
Keleş-güzel,iyi
Kemre- tabaka,kat,inek dışkısından yapılan yakacak
Kenef-tuvalet
Kepmek- ölmek
Kertlek-Kırtlak
Kevgir- süzgeç kepçe
Kıdık- oğlak
Kıska- soğan tohumu,arpacık soğan
Kirtik-bulaşık bezi
Kirevit-sedir-makad
Kolük- boynuzsuz keçi
Konsul - vitrin
Köşger- ayakkabı tamircisi
Kös-kapı desteği
Kötek- dayak
Köyen-keven
Kuzlamak- doğurmak
Külbelemek- toğrağı yumuşatmak
Külek- buğday ölçeği
Külüstü-r eski
Küncü- susam
Künde- hergün
Küpecik-Topraktan yapılmış testi,küp
Kürsü- ısınmak için ateş konularak üzerine yorgan konan ahşap masa
Kürük- eşek yavrusu-sıpa
Kadem-Ayak, ayakkabı.
Kasurun- Saman.
Kebir- Büyük.
Kebir hazeyn- 1- Agırbaslı,
yaslı baslı kimse, 2- Baba,
kayınbaba.
Kelepir: Ucuz.
Kep- Öl
Kepmek- ölmek
Kepkin- Ölmüs.
Kesne- Kötü.
Kesper- Topal.
Kilab- Köpek.
Kisifle- Gözetlemek, takip etmek
Kitir- 1- Çok, bol, 2- Pahalı.
Kullep- kapı mentesesi.
Külbe- Besleme,ekili toprağı yumuşatma
Kütüp- Kitap.
L
Labeki - sahan
Loğ,lov- toprağı basmaya yarayan taş silindir
Look- kişi,adam
Lebedir-Perişan,dağınık
Labek- Tava.
Lehem-Et.
Legir- Doktor.
Legümle- Uyumak.
Lotak- Oda.
Löök ~ lögük- Delikanlı,
Lök-Tembel
erişkin erkek çocuk, oğlan.
M
Mabal- vebal,günah
Mahre-hayvan gübresi taşıma aracı
Mabin-küçük kapı
Mahana-bahane
Makat- sedir,düven
Malamat- rezil
Marhama-havlu
Mastafa- taşla örülmüş bahçe duvarı
Maşara- bahçede ayrılmış bölüm
Mayıs-hayvan dışkısı
Melefe- yorgan yüzü
Mengi,menge-silah
Mertek- evin tavanında kullanılan ağaç
Merik-hoca,yaşlı adam
Merkep-eşek
Mes-bir çeşit ayakkabı
Mıh- çivi
Mırc-cıvık,sulu
Mısmıl- iyi,düzgün
Mıymıntı- sünepe,tembel
Milih-mileh- temiz,güzel,iyi
Mintan-işlik- gömlek
Mitil- çarşaf kablanmamış yorgan
Moruk-yaşlı,yaşlanmış
Moy-idrar,işek
Mundar- kirli,ölmeden kesilen hayvan
Müleves-uyuşuk,yaramaz,iyi olmayan
Mahsere- Dutun ezilip,
suyunun süzüldügü taş, tek
parça oluklu taş.
Mampur-Hırsız.
Mampurla- Çalmak.
Masara- Ekili bostan yeri.
Menge- Silah, tabanca
Merik- Hoca, yaşlı.
Mihman- Misafir.
Mim- Müslüman.
Moy- 1- Su, 2- Kalitesiz, kötü
Moyla- Su dökmek, çiş yapmak
Moylan- Yıkanmak.
Moyhane- Hamam,abdesthane
N
Namazla- seccade
Nareleşme-tartışma,söyleme
Naylon-traktör kasası
Nehas- ne sebeble
O
Okuntu- davetiye,düğüne,mevlüde çağrı
Olgalamak-kumaş,yorgan dikmek
Ö
Öllük- kundak toprağı
Örtme- çıkma çatı,teras
Ötaçe- karşı yaka,karşı taraf
Öteberi-birden fazla çeşitli eşyanın tümü
Ötürük-ishal olmak
Öz- Ben.
Özüme- Bana.
P
Palavar-kapı üzerine kerpiçe konan ağaç
Pağ,paa-yıkılmış virane ev yeri
Papak- yünden örülmüş,başa takılan muhafazalık
Peh,beh- kaparo
Pelverde- meyva özü (erik,kayısı)
Pendir- peynir
Peşkir-marhama havlu
Pıtırah- dikenli yapışkan ot
Pırsamak-dağılma,birbirine karışma
Pırtı-kumaş,manifatura
Pinnik- kümes
Pingel-sahte tavuk yumurtası
Pirçekli- havuç
Pirpirim- semizotu
Pisik - kedi
Pohrek-beton boru
Post - yünlü deri
Potin-bot,ayakkabı
Pullo-Polis
Parsumla- Dilenmek.
Pelez- Küçük altın.
Pulla- Polis.
R
Rivi-Tilki
Rafata- Tandıra ekmek vurulan
bez.
Reketle- 1- Oturmak, 2-namaza durmak
Ruh ruh- Geri gel.
Rumra- Üzüm posası.
S-Ş
Sabı- küçük çocuk
Saç ayağı- Tandıra veya ocağın üzerine konulan ızgara
Sahan- bakır tabak
Sako- ceket
Saltad- güvenlik görevlisi,asker,polis,zabıta
Sarat- iri delikli kalbur
Sedir-domates,biber,patlıcan gibi sebzelerin fidesi
Seğirtmek- koşmak
Seki-ev önünde avludaki yükseklik,soğan maydanız ekilen küçük maşara
Seklem- yük
Sele- kamış veya ağaçtan örülmüş geniş sepet
Semin-koku
Sındı- makas
Sındırma- balkonun kenarı
Sınık- kemik
Sıvışmak-ortadan kaybolmak
Sicim-ip kendir
Sitil-helke- kova
Soku- taş dibek
Sokum-lokma
Soyha- adı akla gelmeyen,şey
Söğürme- pirzola
Söplemek- başıboş bırakmak
Sufa - evin en geniş, en soğuk odası
Sumsuk- yumruk
Süllüm- merdiven
Sündürmek-lafı uzatmak,birşeyi çekerek uzatmak
Sünepe-uyuşuk,beceriksiz,büzdürük
Süyük- damın duvardan ayrıldığı yer-bahçe duvarı
Süper-bebek başlığı
Sümsük-aç gözlü
Şaar-arpa
Şakıf - balyoz
Şakşak-Kapı üzerindeki tokmak/zil
Şaplak- tokat
Şapşak- kulplu tas
Şelek-çalı çırpı destesi
Şilte- yatak yüzü
Şişek- bir yaşında dişi kuzu
Salat sıh- Namaz kılmak.
Saltat < Rus. soldat:
Jandarma, polis.
kebir saltat- Komutan.
Sedef- Dügme.
Sekmen- 1- Sedir, 2- Evlerin
önüne yazın oturmak için tas
ve çamurdan yapılan yarım
metre yüksekliginde set,bir tür kar yağışı
Selefur- iç çamasırı.
Semin- 1- Yag, yiyecek,
Sıkkın- bıçak.
Sim-Gümüs.
Sini daslı- (_lenç) Mezarı daslı.
Sipi- Bit.
Sakıf- Kadınların mahrem yerleri
Sarsar- Bir iki metre yüksekten
düşen su, mastafadan akan su.
Selek- Sırtta tasınan yük.
Şot- Tandırın ilk ekmegi.
Surt- Tandırın iç duvarı.
Süple- içmek (sigara, tütün)
T
Tahtaboş-eşya konulan asma bölme
Tar-erzak dolabı
Teberik-hatıra,yadigar
Taka-eski evlerde küçük pencere
Talır- para
Tavatır- çok iyi
Tebelleş olmak-ortadan kaybolmak
Tekellim-Konuşma
Telesfimek-sıkılmak,usanmak
Telis-kenevir,kendir lifinden örülen çuval
Tenezzüh- yufka açılırken kullanılan un
Tentene- dantel
Tersik- dam döşeme ağacı
Teşt- büyük leğen
Tille- kadın
Timinna-Tahıl ölçü aleti
Tıfıl-Acemi,toy,küçük
Tiyek- üzüm asması
Toklu- bir yaşında erkek kuzu
Tokuş- ağaçtan yapılan çamaşır yıkamada kullanılan alet
Tomofil-araba otomobil
Tosbağa- kablumbağa
Töl-Kötü,ucuz
Tuluh- keçi derisinden yapılmış yayık
Tuman-don kilot
Tutmaç-küçük kareler şeklinde yapılan erişte çeşidi
Tüymek- kaçmak,gitmek
Taman- Hani ya.
Tegginci- Kaçakçı, dolandırıcı.
Temir- Bıyık.
Testo - Bekçi.
Tıgcı- 1- Üfürükçü, 2- Uyanık,
3- Pazarlamacı.
Tığla- Dolandırmak.
Tırsı- ~ tırsı-: Korkmak.
Tille- Kadın, gelin.
Tipiz-Pekmez.
Tomo- Motorlu tasıt.
Tosbaga- Kaplumbaga.
Töko- Kötü yolda olan [kadın
ya da erkek]
U
Ula- erkekler için kullanılan hitap kelimesi
Urupla- buğday ölçeği
Uşkur- şalvar veya kilotun düşmemesi için bağlanan ip
Utmak-oyunda yenmek
Ü
Üsbekes- şöyle böyle
Üvez-bir çeşit küçük sinek
Üllüş-uyuşuk,beceriksiz,sünepe
Üzellik- nazar değmemesi için yapılan çeşitli eşyalar
V
Velesbit - bisiklet
Vakıf- At arabası.
Velahu- Aman dikkatli ol, pot
kırma.
Y
Yaba-ahşap buğday savurma aleti
Yağlık- mendil
Yannık-yayık
Yarbuz- yabani nane
Yazı- ova,düzlük alan
Yazma-başörtüsü,çember
Yelmek- koşmak
Yemeni- deriden yapılmış ayakkabı
yenni-hafif
Yennicek- şımarık
Yerenlik-şaka
Yeslemek- vermek
Yuha- sığ,derin olmayan
Yumuş- istek,arzu
Yüksünmek -üzerine almak,kendine pay çıkarmak
Z
Zabın - zayıf, sıska
Zahar- zahir,herhalde
Zemheri- sert kış
Zengili- Darendeli
Zıbarmak- yatmak
Zığlatma-pancar yemeği
Zifir-yağ bulaşmış,pis
Zığılı- çok,fazla
Zıllamak- caymak
Zibil- çöp,toz,pislik
Zöhür- sahur
Zürriyet- soy
Zahm- Arka.
Zer- altın.
Kullanılan bazı cümlelere örnekler;
Hazeyin Zengili mi? : Adam Darendeli mi?
Borancık tekellime arif oluyor mu? : Çocuk konuşmayı anlıyor mu?
Hazeynin cofları fırkıtıy mi? : Adamın gözleri görüyor mu?
Hazeyne zığlı nareleme, eser: Adama fiyatı yüksek söyleme, kaçar.
Darendelilerin ticaret için çok uzak diyarlara gittikleri malum. Hatta bunu ifade için söylenen bir söz de var: “Darendelinin topal eşeklisini Bağdat’ta görmüşler”
Kültürel ve ticari yaşantı yönünden Darendeliler dürüstlük, çalışkanlık, iş bilirlik, beceri, başarı ve sebatkârlık bakımından bulundukları yörelerde örnek esnaflardır.
İbrahim Alaaddin Ateş’in “Hazeyince” adlı şiirinin ilk dörtlüğünü verdikten sonra, şiirin tamamında geçen bazı kelimelerin açıklamaları hakkında kısa bilgi verelim:
Ancak hazeyin anlar, hazeyin lafından
Başkaları arif olmaz bu dile.
Gelin yaşatalım hazeyincemizi,
Taş ile baş yarıp, küs olsak bile.
El taşı (bulgur dövülen taş), Çağa (bebek), Kuşkana (Tencere), Süllüm (Merdiven), Cırtlanmış (Sürgülenmiş), Hapek (Kapak), Tiyek (Asma yaprağı), Gufil (Saf, akılsız), Cibelme (Şımarma), Uşah (Çocuk), Pirçekli (Havuç), Iraf (Raf), Hıla (Sofra bezi), İta (Yer bezi), Çörten (Tahta oluk), Gaygana (Omlet), Yön (İç), Melefe (Yorgan yüzü) 6
Darende bölgesinde tarih, kültür ve sosyal hayat benzerlik göstermekle beraber kelime ve kavramlarda, telaffuzda bazı farklılıklar gözlenmektedir.
1- Çocuk kelimesi çağa, levik, döl, uşak olmak üzere dört farklı şekilde ifade edilmektedir.
2- Köy kelimesi: Köv, köğ
3- R harfi ile başlayan isimlerin başına I veya İ harfi konulmaktadır. Iradyo, Iramazan, İrasih.
İlçede bazı kavramları ifade edebilmek için kullanılan kelimelerin bir kısmı sadece bölgeye has, Tohma havzasında söylenen, başka memleketlerde az rastlanan ve söyleniş farklılığı gösteren bir kısım kelimeler iken, bir kısmı daha geniş bir bölge içinde kullanılan kelimelerdir. Tespit edilen terimlerden bazıları şunlardır:
Açar : Anahtar Hatap : Odun
Bıldır : Geçen yıl Hayat : Evin açıklık yeri
Çaykara : Kaynak Lebedir: Dağınık, perişan
Çir : Kuru kayısı Lök : Tembel
Dumdu : Suya battı Maşrafa: Su tası
Garim : Derin ark Ön : Takip et
Göz : Oda Seğirt : Koş
Congul : Kaynak Sındı : Makas
Dindi : Durdu, yağmur dindi Süllüm: Merdiven
Dinidi : Söndü Mısmıl : İyi
Galın : Kız tarafının istediği para Kastel : Su biriken yer
Buharik : Baca Nene : Amca veya dayının hanımı
Ame : Hala Okuntu: Düğüne çağırma
Darbımeseller, atasözleri, deyimler bir gerçeği anlatmak için kullanılır ve yüzyılların tecrübesini üzerinde taşıyarak toplumsal hafızada yer eden ve genel kabule mazhar olan sözlerdir. Darende çevresi bu tür sözler, deyimler, darbı meseller bakımından oldukça zengindir. Tespit edilenlerden bazılarını vererek yazımızı tamamlayalım:
— Sanat kolda altın bileziktir.
— Kar yağarsa ava, gün doğarsa çifte.
— Akıl adama sermayedir.
— Ağzında dili yok.
— At devlet, koyun berekettir.
— At binicisini tanır.
— Aş taşınca çomçanın bahası sorulmaz.
— Canı yanan eşek, attan iyi gider.
— Ağzımda ayran durmaz oldu.
— Ayranlı aşım ağrısız başım
— Deli divane olma.
— Tok ağırlaması zordur
— Ekmedim bostan, biçmedim kabak.
— Deliye her gün bayram
Yorumlar
Yorum Gönder