Türk Dünyası için ortak bir alfabe
Ortak Türkçe'nin olabilmesi için ilk önce Türk dünyasında ortak bir alfabenin oluşturulması gerekir. Bazıları Kiril, bazıları Latin bazıları da Arap alfabesi kullanırsa bu iş olmaz.
Arap alfabesi kullanan İran Türkleri'nin çok kolay Latine uyum sağlayabileceklerini düşünüyorum. Arap alfabesi kullanan bir diğer Türk topluluğu da Doğu Türkistan Türkleridir. Bunlar da daha önce latin alfabesini kullandıkları için uyum sağlayabilirler. Türklerin iki büyük kitlesi ise Latin alfabesi ve Kiril alfabesi kullanmaktadır. Türkiye başta olmak üzere Azerbaycan, Türkmenistan, Özbekistan ve Batı Türk dünyası Latin alfabesi kullanmaktadır. Bu grubu alfabe değişikliğine ikna etmek zordur diye düşünüyorum. Hele Türkiye'nin geri adım atması imkansızdır.
Türkistan coğrafyasındaki Kırgızistan, Kazakistan ve Tataristan demir perdenin çökmesiyle beraber Rus dayatması olarak gördükleri Kiril alfabesinden kurtulmaya çalışmışlar ve Latin alfabesine geçiş için denemelerde bulunmuşlardır. Rusya'nın baskısı ve halkın Kiril alışkanlığı nedeniyle bu geçişler bir türlü tamamlanamamıştır. Ancak Latin alfabesi kullanan bloğun çağrısıyla beraber Kiril alfabesi kullananların çok seri bir şekilde Latin alfabesine geçeceğini düşünüyorum.
Ortak Türkçe mümkün demekle beraber bunun sadece yazı dili olarak sağlanabileceğini düşünüyorum. Geniş bir coğrafyaya yayılmış ve çeşitli lehçelere bölünmüş Türkçenin bu durumu asırlardır var olan bir şeydir. Konuşma dillerinin tıpa tıp aynı olması imkansızdır. Bununla beraber sadece yazı dilinin ortak olması da gayet iyidir. Türkiye'de çıkan bir kitabın bir Kırgız Türk'ü tarafından kolayca okunup anlaşılabilmesi, bir Altay şamanının duasının Türkiye'de kolayca okunması bizim için büyük bir avantaj olacaktır.
Ortak alfabe Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.
1991 yılında başlatılan ortak alfabe çalışmalarının ardından Türk Şurası tarafından 21-23 Mart 1993'te Antalya'da yapılan toplantıda Türki Cumhuriyetlerin alfabelerine Q, X, W, Ň, Ä harflerinin eklenmesi ortak karar olarak kabul edilmiştir. Türk Keneş kurulu tarafından da benimsenen bu karar uygulandığı takdirde (İnceltme ve Vurgu İşaretli harfler hariç) 34 harfli bir alfabe Türk dünyasının önemli bir bölümünde en azından protokolde yürürlüğe girmiş olacaktır.
Uniform Türk Alfabesi, Ortakbiçimli Türki Abece) - 1930'lu yılların başında Sovyetler Birliği içindeki Türk topluluklarının alfabelerini ortak bir yazı sistemi ile Latin alfabesine çevirebilmek amacıyla oluşturulan ve asal sesleri gösteren alfabedir. Ortak Türkçe Alfabe çalışmalarının temelini oluşturur.
Her ülkenin bilimsel anlamda bu çalışmaları yaparak kendi yazı sistemlerini geliştirecekleri düşünülmüştür. Ancak bu çalışmalar çeşitli nedenlerle maalesef ki, uzun yılar boyunca rafa kaldırılarak unutulmuştur. Sovyetler Birliği yönetiminin Kiril Alfabesi dışındaki yazı sistemlerine olumsuz yaklaşımı ve var olan yerleşmiş alfabeleri değiştirmenin güçlükleri (topluma yeni bir alfabe öğretmenin masrafı, çeviri yaparak bilimsel kaynakları yenilemenin zaman alması gibi hususlar) başlıca engeller olarak ortaya çıkmıştır. Zaten böyle bir ortak alfabe ise tamamen çeviri amaçlı olacağı öne sürülerek Sovyet yönetiminin onayı alınabilmiştir.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bahsedilen riskler değerlendirilip göze alınarak bazı devletlerce yeni Latin alfabesi çalışmaları yapılmıştır. Nihayet Azerbaycan, Türkmenistan, Gagavuzya, Tataristan gibi ülkeler yeni alfabeye ya bütünüyle geçmişler ya da bir geçiş süreci içinde Kiril tabanlı eski alfabe ile birlikte bir süre kullanmayı öngörmüşlerdir.
Günümüzde alfabe çalışmaları dikkate alındığında Türkî Cumhuriyetlerde Latin Alfabesine geçiş yönünde gelişmeler yaşanmaktadır. Örneğin Azerbaycan, Türkiye'deki Türk Alfabesini temel alan bir sistemi kabul etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti alfabesinin üzerine üç tane harf (yeni ses değerleri) ekleyerek kendi alfabelerini oluşturmuşlardır.
Ortak alfabe Türk dillerindeki asal sesler esas alınarak ve aynı kaynaktan çıkanlar sınıflandırılarak tüm harflerin gösterildiği bir sistemdir. Henüz ortak bir biçime ulaşılamamış olmasına rağmen büyük oranda şekillenmiştir.
1991 yılında başlatılan ortak alfabe çalışmalarının ardından Türk Şurası tarafından 21-23 Mart 1993'te Antalya'da yapılan toplantıda Türki Cumhuriyetlerin alfabelerine Q, X, W, Ň, Ä harflerinin eklenmesi ortak karar olarak kabul edilmiştir. Türk Keneş kurulu tarafından da benimsenen bu karar uygulandığı takdirde (İnceltme ve Vurgu İşaretli harfler hariç) 34 harfli bir alfabe Türk dünyasının önemli bir bölümünde en azından protokolde yürürlüğe girmiş olacaktır.
Uniform Türk Alfabesi, Ortakbiçimli Türki Abece) - 1930'lu yılların başında Sovyetler Birliği içindeki Türk topluluklarının alfabelerini ortak bir yazı sistemi ile Latin alfabesine çevirebilmek amacıyla oluşturulan ve asal sesleri gösteren alfabedir. Ortak Türkçe Alfabe çalışmalarının temelini oluşturur.
Her ülkenin bilimsel anlamda bu çalışmaları yaparak kendi yazı sistemlerini geliştirecekleri düşünülmüştür. Ancak bu çalışmalar çeşitli nedenlerle maalesef ki, uzun yılar boyunca rafa kaldırılarak unutulmuştur. Sovyetler Birliği yönetiminin Kiril Alfabesi dışındaki yazı sistemlerine olumsuz yaklaşımı ve var olan yerleşmiş alfabeleri değiştirmenin güçlükleri (topluma yeni bir alfabe öğretmenin masrafı, çeviri yaparak bilimsel kaynakları yenilemenin zaman alması gibi hususlar) başlıca engeller olarak ortaya çıkmıştır. Zaten böyle bir ortak alfabe ise tamamen çeviri amaçlı olacağı öne sürülerek Sovyet yönetiminin onayı alınabilmiştir.
Sovyetler Birliği'nin dağılmasının ardından bahsedilen riskler değerlendirilip göze alınarak bazı devletlerce yeni Latin alfabesi çalışmaları yapılmıştır. Nihayet Azerbaycan, Türkmenistan, Gagavuzya, Tataristan gibi ülkeler yeni alfabeye ya bütünüyle geçmişler ya da bir geçiş süreci içinde Kiril tabanlı eski alfabe ile birlikte bir süre kullanmayı öngörmüşlerdir.
Günümüzde alfabe çalışmaları dikkate alındığında Türkî Cumhuriyetlerde Latin Alfabesine geçiş yönünde gelişmeler yaşanmaktadır. Örneğin Azerbaycan, Türkiye'deki Türk Alfabesini temel alan bir sistemi kabul etmiştir. Türkiye Cumhuriyeti alfabesinin üzerine üç tane harf (yeni ses değerleri) ekleyerek kendi alfabelerini oluşturmuşlardır.
Yorumlar
Yorum Gönder