Aynalama : İnsanları Etkileme ve Vücut Dili Sanatı
İngilizcesi “mirroring” olan bu kavram çok ama çok önemlidir.
Hiç tanımadığımız bir ülkeye gittiğimizde büyük bir yabancılık çekeriz. İnsanlara kolayca ısınamayız. Ama bir gün bir lokantada otururken Türkçe konuşan birini görürsek hemen yanına gideriz, hiç tanışmasak bile birden ahbap oluruz. Orada aynı dili konuşan benzer iki insanızdır. İşte bu örneğin temelinde de Aynalama Tekniğivardır.
İnsanlar ortak nokta buldukları insanlardan hoşlanırlar. Hoşlandıkları insanlarla da ortak nokta oluşturmaya çalışırlar.
Aynalama karşımızdaki kişinin hareketlerini, ona belli etmeden taklit etmektir. Bu teknik aradaki bağı birden artırır. Biriyle konuşurken, o bacak bacak üstüne atmışsa siz de aynı bacağı atın, o kollarını kavuşturmuşsa siz de yapın, tıpkı aynaya bakar gibi. Ama bunları belli etmeden yapın ki bilinçaltını etkilesin.
Aynalama tekniğinin en çok işe yaradığı yerlerden biri de birinin teselli edilmesidir. Üzgün bir yakınımızı gördüğümüzde yanına gidip onu teselli etmeye, onun moralini düzeltmeye, enerjisini artırmaya çalışırız. Ama o üzgünken yanına enerjik biçimde gidersek bizle ilgilenmeyecek hatta bizden soğuyacaktır. O üzgünken bizim coşkulu olmamız ona güzel gelmeyecektir. Böyle durumlarda o kişinin yanına, mümkün olduğunca aynı ruh halini yansıtan hareketlerle gitmeli ve bir bağ oluşturmaya çalışmalıyız. Konuşma devam ettikçe enerjisi yüksek konulara yumuşak bir geçiş yapmalıyız. Böyle yaparsak amacımıza çok kolay ulaştığımızı görürüz.
Aynalama tekniği bazı durumlarda, konuşmada kimin lider olduğuna karar vermeye yardımcı olur. Birisiyle bir kafede oturup sohbet ederken yeterince bağ kurduğumuzu düşündüğünüz bir anda önünüzdekii bir nesnenin yerini değiştirin, örneğin bardağınızı oynatın. Karşınızdaki kişi de benzer bir hareket yapıyorsa o konuşmanın lideri muhtemelen sizsinizdir. İllaki sizinle aynı şeyi yapmak zorunda değil, yönelimi önemli.
BİR AYNALAMA HİKAYESİ (alıntı)
3 gün önce bir 50ye yakın erasmus öğrencisi turistik bir tanıtıma katılmıştık…
Gezinin sonlarına doğru rehber arkadaşlarımız bize bir mahalle arasında birşeylerden bahsediyorlardı…
U şeklinde yerleştik ve ben ikinci veya üçüncü sıradan sokağın tarihini müziğini anlatan arkadaşı dinliyordum.
Anlatan arkadaşın hemen arkasından bir pencere açıldı ve yaşlı bir teyzenin suratı asık bir şekilde;
Neden yine buraya geldiler ki?, der gibi ters ters grubumuzu süzdüğünü farkettim…
Tesadüfen göz göze geldik ve ben gülümsedim ardından el salladım grubun arkasından…
Teyze şaşırdı ve gülüp o da el salladı.
Grubumuzdan teyzenin bize doğru el salladığını gören arkdaşlar da ona el sallamaya başladılar…
Şaşıran teyzenin yüz ifadesi görmeye değerdi…
İletişimde aynalama diyorlar bu duruma… Doğru kullanılırsa nasıl fark yaratabileceği adına benim için aynı zamanda güzel bir yönetim dersi oldu bu olay… Bu yüzden sizinle de paylaşmak istedim…
Aynalama tekniği günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilecek bir tekniktir. Aynalayalım, herkesle bağımız olsun.
İnsanlar ortak nokta buldukları insanlardan hoşlanırlar. Hoşlandıkları insanlarla da ortak nokta oluşturmaya çalışırlar.
Aynalama karşımızdaki kişinin hareketlerini, ona belli etmeden taklit etmektir. Bu teknik aradaki bağı birden artırır. Biriyle konuşurken, o bacak bacak üstüne atmışsa siz de aynı bacağı atın, o kollarını kavuşturmuşsa siz de yapın, tıpkı aynaya bakar gibi. Ama bunları belli etmeden yapın ki bilinçaltını etkilesin.
Aynalama tekniğinin en çok işe yaradığı yerlerden biri de birinin teselli edilmesidir. Üzgün bir yakınımızı gördüğümüzde yanına gidip onu teselli etmeye, onun moralini düzeltmeye, enerjisini artırmaya çalışırız. Ama o üzgünken yanına enerjik biçimde gidersek bizle ilgilenmeyecek hatta bizden soğuyacaktır. O üzgünken bizim coşkulu olmamız ona güzel gelmeyecektir. Böyle durumlarda o kişinin yanına, mümkün olduğunca aynı ruh halini yansıtan hareketlerle gitmeli ve bir bağ oluşturmaya çalışmalıyız. Konuşma devam ettikçe enerjisi yüksek konulara yumuşak bir geçiş yapmalıyız. Böyle yaparsak amacımıza çok kolay ulaştığımızı görürüz.
Aynalama tekniği bazı durumlarda, konuşmada kimin lider olduğuna karar vermeye yardımcı olur. Birisiyle bir kafede oturup sohbet ederken yeterince bağ kurduğumuzu düşündüğünüz bir anda önünüzdekii bir nesnenin yerini değiştirin, örneğin bardağınızı oynatın. Karşınızdaki kişi de benzer bir hareket yapıyorsa o konuşmanın lideri muhtemelen sizsinizdir. İllaki sizinle aynı şeyi yapmak zorunda değil, yönelimi önemli.
BİR AYNALAMA HİKAYESİ (alıntı)
3 gün önce bir 50ye yakın erasmus öğrencisi turistik bir tanıtıma katılmıştık…
Gezinin sonlarına doğru rehber arkadaşlarımız bize bir mahalle arasında birşeylerden bahsediyorlardı…
U şeklinde yerleştik ve ben ikinci veya üçüncü sıradan sokağın tarihini müziğini anlatan arkadaşı dinliyordum.
Anlatan arkadaşın hemen arkasından bir pencere açıldı ve yaşlı bir teyzenin suratı asık bir şekilde;
Neden yine buraya geldiler ki?, der gibi ters ters grubumuzu süzdüğünü farkettim…
Tesadüfen göz göze geldik ve ben gülümsedim ardından el salladım grubun arkasından…
Teyze şaşırdı ve gülüp o da el salladı.
Grubumuzdan teyzenin bize doğru el salladığını gören arkdaşlar da ona el sallamaya başladılar…
Şaşıran teyzenin yüz ifadesi görmeye değerdi…
İletişimde aynalama diyorlar bu duruma… Doğru kullanılırsa nasıl fark yaratabileceği adına benim için aynı zamanda güzel bir yönetim dersi oldu bu olay… Bu yüzden sizinle de paylaşmak istedim…
Aynalama tekniği günlük hayatta rahatlıkla kullanılabilecek bir tekniktir. Aynalayalım, herkesle bağımız olsun.
Yorumlar
Yorum Gönder