deneme 10
Türk Ulusu dediğimiz şey, bir ırkın değil, ortak kültürün adıdır.
Özbek mi daha bizdendir , yoksa Güneydoğu’nun Türkçe bile bilmeyen köylü kadını mı? İstanbullu bir Ermeniye, Anadolu insanı mı daha yakındır, Ermenistan’daki soydaşları mı?
Tekirdağlı Yahudi, Amerika’da Türk anne-babadan doğan çocuktan daha Türk değil midir?
Tarih bir milletin sosyal-siyasi-iktisadi laboratuvarıdır.Batı Müslüman Türk Milletini “Tanrının yürüdüğü topraklar” dedikleri Anadolu’dan sürmek için bin yıldır projeler yapar.Ama Türk’ e biçtikleri kefenlere hep kendileri girmiştir.Harp veya HAARP ile farketmez biz buradayız.
iskender öksüz'ün kitabında vardı, bir ingiliz emperyalisti "mısırlıları türk olmadıklarına inandırmamız yüz sene sürdü" minvalinde bir cümle kuruyordu.
Almanya'nın prusyadan Almanya olması sonrasında büyük Almanya hayali milliyetçilik sayesindedir. Dünyada en çok patenti olan ülke Almanya dir.
"...“Peder,” dedim ona,
“kütüphanenin bütün bu cephesini kaplayan bu kalın ciltler nedir?"
"Bunlar,” dedi bana, "Kitab-ı Mukaddes'in tefsirleri."
"Ne kadar çok!" dedim. "Kitab-ı Mukaddes demek ki eskiden pek anlaşılmazdı, epey anlaşılır hale gelmiş olmalı. Şüphe kalmamıştır artık.
Tartışmalı noktalar var mı hâlâ?”
“Olmaz mı hiç! Ah yüce Tanrım!" dedi. "Neredeyse satır sayısı kadar tartışmalı husus var.” “Öyle mi?” dedim ona.
“Bütün bu yazarlar ne yaptı o halde?"
"Bu yazarlar," dedi bana, “Kitab-ı Mukaddes’te neye inanılması gerektiğini değil, kendi inandıkları şeyi aradılar. Kitab-i Mukaddes'e kabul etmeleri gereken dogmaları içeren bir kitap gibi değil, kendi fikirlerine nüfuz kazandırabilecek bir eser gibi baktılar. Bu nedenledir ki, Kitab-ı Mukaddes'in anlamını çarpıttılar,
her paragrafına işkence ettiler ....
Tere, turpgiller familyasından, yaprakları salata olarak yenen baharatlı bir bitki türüdür, vücuttaki yağ yakımını hızlandırıyor. İnce yaprakları pişince acılaştığı için çiğ yemek gerekir. Ayrıca içinde birçok vitamin barındıran bir bitkidir. Anadolu'da bolca yetişir. Anavatanı Asya'dır. Karaciğere faydalıdır. Vikipedi
Bilimsel adı: Lepidium sativum"
Özellikle egosu büyük güzel bir hatunu siklemediğinizde sizinle kafayı bozması çokta şaşırtıcı olmaz çünkü şişirilmiş balon egosu ilk kez bir “gerçeklik testiyle” karşılaşır. Bu durumu idare edemez ve kontrolün tümünü kaybeder. Erkekle iddialaşır zıtlaşır ve adam vur-kaç yapınca soluğu falcılarda tarot baktırmakta bulur ama artık çok geçtir yapacak hiçbir şey yoktur.
gelmiş geçmiş en güzel harekat
...Muhammed Şah felç geçirmiş gibi hareketsiz kalır ve kendi kuvvetlerini korumakla yetinir. Yeniden toparlanmasına fırsat vermemek için Cengiz Han ortalama bir ordunun, yani yirmibin askerden oluşan bir ordunun başına kumandaları Cebe ve Sübötey'i geçirip bunun üzerine salar. Bu çok başarılı bir saldırı olur. Hiçbir levazım kuvveti olmadan, donanımları olmadan, saldırdıkları topraklar ve halklar hakkında gerçekte bir şey bilmeden Moğollar dört yılda yirmibin kilometre yol katederler. Nişapur, Rey, Kazvin ve Hemedan'ı geçerler; Kafkasya'yı aşarlar; ortaçağ Hıristiyan şövalye kurumunun nadide çiçeği Gürcüleri yenerler; daha sonra Cengiz Han'ın ordusuna katılacak olan Alanları yenerler ve Pekin'de imparatorluk muhafız birliğini oluştururlar; karşılarına dikilen büyük Rus kuvvetini ünlü Kalka Savaşı'nda ezip geçerler (31 Mayıs 1222); aşağı Volga Kangli Türkleri, yukarı Volga Bulgarları kuzeyden Hazar Denizi'ni çevrelerler ve Seyhun'un kuzeyinde İrtiş Vadisi'nde Cengiz Han'ın ordularıyla karşılaşırlar; o güne kadar görülmeyen ve bir daha da asla görülmeyecek güzellikte atlı birlikleri oluştururlar.
"“Toplum eğer kendini kıyaslayabileceği bir zenginliğe ve refah düzeyine içte ya da dışta rastlamamışsa, kendi yaşantısını yeterli ve gerilik düşüncesini reddetmesi normaldir.”
Belirtildiği üzere Osmanlı İmparatorluğu 14. yüzyıldan 16. yüzyıla kadar bir Balkan imparatorluğu olarak doğdu ve gelişti. Kültüründe ve hayat tarzında bu topluma Balkanlılık ve Akdeniz karakteri çok önceden damgasını vurmuşa benzemektedir. Bu nedenledir ki ortaçağ Bizans ve Balkan devletlerinin toplumsal-kültürel yapısını iyice tanımaksızın Osmanlı toplumunu anlamak mümkün değildir. Osmanlı imparatorluğu, 15. yüzyılın ortalarında doğu Ortodoks kilisesine bağlı halkların devleti olmuştu. Kendisi dışında Rusya Çarlığı, Ortodokosların bağlı olduğu ikinci devletti. II. Mehmed (Fatih) bilinçli olarak Ortodoks kilisesinin tek elden yönetilmesi taraftarıydı. Roma Katoliklerinin amansız düşmanı Gennadios'u patrik tayin etmiş, ona Bizans devrinde gösterilmeyen bir saygı göstermişti ve İstanbul patrikleri resmi protokolde seçkin bir yer almışlardı. Bundan başka Bulgarlar ve Sırpların da kiliselerinin bağımsızlığını kaldırmış ve İstanbul patriği bütün Balkan Ortokosları üzerinde ruhani, mali ve adli yetkilere sahip olmuştu. Bu nedenle Ortodoks Rumlar, Osmanlı ülkesinde seçkin ve ayrıcalıklı bir etnik gruptu. Ortodoks kilisesinin de imparatorluktaki imtiyazı nedeniyle Yunan dili ve eğitimi bir engelle karşılaşmadan yaşayabiliyordu. Hatta Bizans hukuku da belli ölçüde devam edebilmiştir. Bab-ı Ali tarafından yerine göre Rumca fermanlar da kaleme alınmıştır ve Rumca yarı resmi bir dil olarak yaşamıştır. Bundan başka devlet bürokrasisinde, kitabet hizmetlerinde kullanılan tek gayrimüslim grup da gene Fenerli Rum Beyleriydi. Bu yönüyle Rumlar herhangi bir etnik gruba göre en iyi durumdaydılar. Çünkü imparatorluğun temel unsuru diye bilinen Türklerin 18 - 19. yüzyıla kadar devlet idaresinde sınırlı ölçüde katıldığı, Türk adının kaba - köylü anlamına kullanıldığı biliniyor. Osmanlı yazarları, Türk unsurun idareye karıştırılmaması gerektiğini ısrarla belirtirler. Tür adı seçkin Osmanlı grupları kadar bazen İstanbul halkı arasında bile hakaret olarak kullanılırdı. (Karagöz perdesindeki en sevimsiz tip olan Baba Himmet'e "Türk" denirdi.) Divan şairlerinin çoğu arasında kaba köylüyle özdeşleştirilen "Türk"e hicviye gelenekleşmişti.
“İstedikten sonra her şeyi başarabilirsiniz” cümlesi popüler bir yalan. Bir şeyleri başaramayabilirsiniz: aile durumunuz, sağlığınız ve psikolojiniz size engel olabilir. Ancak; siz istedikten sonra çoğu şey öncekinden daha iyi seviyeye taşınabilir. İşte bu yüzden azmetmeye değer.
“Karma is a bitch” deyiminin anlamı nedir?
Karma temel olarak bir Hinduizm ve Budizm kaidesidir ve “ne ekersen onu biçersin” fikrine dayanır.
Savaşların hiçbir zaman onuru da şerefi de yoktu zaten.
Oğlum siz savaşı antlaşmalı maç falan mı zannediyosunuz?
Milletin savaşın ne olduğuna dair ZERRE fikri yok. ZERRE.
Savaşlarda tecavüz, işkence vb. işlenmeyen hiçbir insanlık suçu yoktur.
İnsanın şeytan yüzünü görürsünüz.
İstanbul Antlaşması, 22 Temmuz 1533 Osmanlı İmparatorluğu'na yıllık 30.000 altın vergi vermeyi kabul etti. Bu antlaşmaya göre Avusturya arşidükü Osmanlı sadrazamına denk sayılacaktı.
Bu antlaşma benim gözümde her zaman zirveyi simge etmiştir.
Causing some havoc sir
Ortalığı kasıp kavuruyor efendim.
İngilizce
"Enfal olayı ne?
Irak'taki Saddam Hüseyin rejimi tarafından yürütülen ve liderliğini Ali Hasan el-Mecid'in yapmış olduğu, esas olarak Kürtleri hedef alan bir operasyondur. Operasyon ismini Kur'an'daki Enfal Suresinden almaktadır."
Türkiye'de cumhuriyet le Birlikte devlet dinle arasına mesafe koydu. Halifelik kaldırıldı tekke zaviye kapatıldı falan . Sekulerizmi devlet benimsedi ama halk benimsemefi Sosyolojik olarak devlet ve halk aynı hareket etmiyor. Atatürk laiklik getirdiği zaman devlet yüzde seksen istiyor halk yüzde yirmi. Şimdi devlet dine yakın halk laikliği istiyor. Bakalım bu sancıları ne zaman atlatacağız.
İş sağlığı ve güvenliği stajı yaparken Memur iseniz sakın ODEME almayın. Eğer görev yaptığınız Kurum Memuriyet harici gelir elde ettiğinizi tespit ederse, (ki bu size garezi olan İdareci açısından) hakkınızda 657 Sayılı DMK'nin 28 maddesine aykırı hareket ettiğiniz için Soruşturma açabilirler.
1-Atatürk'ün mülteci politikası :
📌Türk soylu olmayanlar istedikleri yere yerleşemez
📌Anadili Türkçe olmayanlar müstakil mahalle kuramaz, işçi ve sanatçı kümesi oluşturamaz
📌Ecnebilerin bir belediyedeki nüfusu %10'u geçemez.
Ideolojilerinize Atatürk'ü dahil etmeyin Kemalizm(Akılcılık) ülkenin çıkarını önce görür. Kurtuluş Savaşı'nda silah lazım olunca Sovyetler de görüşmüştür, sanayi için teknik destek de almıştır. Tehlikeli görürse de imha etmiştir. Ülkenin menfaatleri için gerekeni yapmıştır.
İngiltere, Türklere karşı savaşsınlar diye Ermenilere 1920'de 40.000 tüfek yollar
Türkler Ermenileri yenip Ermenilerin tüm tüfeklerini alır Atatürk, İngiltere'ye ironik bir dilde yazdığı mektupta İngiltere'nin Türklere yaptığı tüfek desteği için teşekkür eder+
Türkler tarafından, Rus İmparatorluğu'nun döşediği su altı mayınlarını, Karadeniz'den toplanıp Çanakkale Boğazı'na döşenilmesi de, tarihin ağır sarsıcı gerçeklerindendir kanımca.
Atatürk, halkı Kurtuluş Savaşı için nasıl örgütledi?
A: "Dinimizi, halifemizi&padişahımızı kurtaracağız. Vatanımızı gavura yem etmeyeceğiz" diyerek.
B: "Akıl ve bilime dayalı, laik bir demokrasi olacağız" diyerek.
Sizi temin ederim ülkenin %90'nı muhakeme yeteneği olmadığı için "taklit hayat" yaşıyor.
"Hiç şüphesiz ki devrimin bilinen en büyük etkisi milliyetçilik akımını ortaya çıkartması olmuştur. Ki bu günümüze kadar süregelmiştir. Şu anda dünyada bulunan tüm ulus devletler, millet ve birlik olma bilincini Fransız İhtilali’nden almıştır."
Avustralyalı olsam yatar kalkar krala ve İngiliz ırkına dua ederdim. Adamların anahtar teslim kıtası var bırak ülkeyi kıta onların.
2 yıllık mi 4 yıllık mi okuyayım diye soruyor bjrj 2 sene sonra birj 4 sene sonra isszi kalacak farkı yok :)
▶Ümmetçiler yıllardır Atatürk'e karşı Abdülhamid'i övüp, Lozan'ı da yererlerdi!
▶Oysa başta Kıbrıs ve Filistin olmak üzere 1.5 milyon km2 toprak kaybeden de, İngilizin kucağına oturan da, Duyunu Umumiyle vergileri devredip iflas edende ABDÜLHAMİD idi!
dolar olmuş 30 lira, ülkenin yüzde 50'si taylandlı çocuk işçi gibi saati 2 dolara çalışıyo, ülkenin akademisyeni konuşma yapmak için avrupaya vize alamıyo bayan gelmiş diyo ki Avrupa bizi kıskanıyor
8. yüzyıla kadar iki taşı üst üste koymayı öğrenememiş kavim yine şaşırtmadı.
Sizi İslamiyet adam etmiştir. Bunu kabul edeceksiniz. Mekkeli yetimin dini, atalarınızdan öğrendiğiniz ne kadar batıl varsa paramparça etti. Kudurun
Göktanrı yok, Allah var. Hüküm onundur.
Kısa vadede adam etmiş uzun vadede köle etmiş kimliksizlestirmistir.
"İslam hukukunda “el-beyyinetü ale’l-müddeî…” şeklinde yerleşik bir kural vardır. Yani “kim bir iddiada bulunuyorsa onun delil getirmesi gerekir.”"
EL-BEYYİNETÜ ALE’L-MÜDDEÎ
"Bu rüzigar-ı bi-mededin inkılabı var.
Bir gün hep birlikte mırıldanırız."
"Endişelenmek okumuşlara özgüdür, tanrı cahilleri korur." -Hair (1979, Milos Forman)
"Türk sözü, bir çok ırkları, kavimleri birleştiren bir imparatorlukta, bir kavmin diğerleri üstünde tahakkümünü hatırlatır ve onları gücendirir diye düşünülürdü.
Suyu Arayan Adam Şevket Süreyya Aydemir
"Tarihçi değilim. Hele "Tanzimat Tarihçisi" hiç değilim. Bu konuda bir uzmanlığım yok. İddiam da yok. Yaptığım şey, bir arkadaşımın dediği gibi, "bunca hay huy içinde hayata bir çentik atmak" tan ibaret, daha ötesi değil."
Ruhu şad olsun. Hüseyin Nihal Atsız bey gerçekten müthiş bir kalem erbabıydı. Dile getirdiğiniz gibi ağabey keskin ifadeleri vardı. Belki de bu sebeple ona "HER DEVRİN MENKUBU"deniliyor.
"İstanbul'da 1 yılda yazılanlar Paris'te bir günde yazılanlardan daha azdır." Fransız yazar ve filozof Voltaire (1731)
Bu çocuklara birisi söylesin, ecdadının okunacak kitabı zaten yoka yakındı diye.
Atatürkten önce okuma yazma oranı %2 -3 idi. Atatürkten sonra bu oran %70'lere kadar çıktı.
Osmanlı'da son 300 yılda basılan kitap: 145 Cumhuriyetin ilk 10 yılında basılan kitap: 16.063
Bir gecede cahil kaldık diyenler aslında hep cahildi ve hep öyle kaldılar.
"Virginia Woolf " Bir hayali öldürmek, bir gerçeği öldürmekten daha zordur " der."
İlk çağdaki ilk insan gibi barınma ve beslenme sorunlarıyla uğraşırken ülkemiz elimizden kayıp gidiyor!
Yaşanmadan geçen ömürler, kaybedilen gençlik, tek bir hobisi dahi olmamış yığınlar, sevgisiz ve travmatik büyümüş milyonlarca çocuk, bir ciğer dolusu nefes çekememiş ve bir kez 32 diş gülememiş insanlar...
İşte, Türkiye cehenneminin bir özeti.
Stankovic 3 ülke milli takımlarında oynayan tek oyuncudur. Yugoslavya Sırbistan Karadağ
İmmanuel Kant gibi kossinbetgden dışarı çıkmamış
Esenboğa havaalanı timurun komutanı esen buga nın konuşlandığı yerden alıyormuş.
Aç bırak biat etsin cahil bırak itaat etsin.
Ülkümüz idealimiz var da
Yeterli bakiyemiz yok be gardaşım
İncil, Latin harfleriyle yazılmadığı gibi (Eski Ahit İbranice, Yeni Ahit Yunanca yazılmıştır)
Latin Alfabesi icat edildiğinde ortalıkta Hristiyanlık yoktu.
Ölü yatırım, hiçbir yıldız futbolcu Trabzon'da yaşamak istemez. Trabzon'da sadece Trabzonlular yaşayabilir. Bir ara Sturridge'i getirdiler, İngiltere'de vergi kaçırmaktan şikeden falan yargılanıyordu adam geri döndü teslim oldu.
kendini zeki sanan vasatların ve ekmeğine bakan çakalların tiranlığı yüzünden Akp yönetimine maruz kalmak zorunda olmamdan beri bu ülkeye dair en ufak bir umut taşımıyorum. Zaten çok yoktu, 1 senedir hiç yok. Hiç.
Kolektif kurtuluş yok, olmayacak. Kendinizi ve sevdiklerinizi kurtarın.
Şimdi gelip birileri Amerika emperyalist ve kapitalist diye boklayacak ama bence bu büyük bir başarı.
Bu yayılmacılık değil. İş ahlakına sahip olma, üretme ve emek vermedir. Protestan iş ahlakı yani Püriten iş etiğini anlamadan ABD'nin gücünü amlamak imkansız. Amerikan halkı ve ideolojik modeli teoloji, sosyoloji, ekonomi ve tarihsel olarak çalışkan, disiplinli ve tutumlu olmak gibi değerlere sahip olmaktır.
"Lozan’ı anlamayanlar; o çok sevdikleri II. Abdülhamit tarafından Kıbrıs'ın bir tek mermi atmadan, bir tek şehit verilmeden 1878 yılında, Mısır’ın ve Sudan'ın Osmanlının borçlarına mahsuben bir tek mermi bile atmadan 1882 yılında İngilizlere verildiğini hatırlamazlar. (Mısır arazisi parsel parsel satılsaydı Osmanlı borçları milyon kez ödenirdi.)"
Büyük başarı derken çoğu kişi güçlüykenki kazanımlarımızdan bahsetmiş. Bana göre politikadaki başarıyı yükselten şey güçle ters orantı olmalı. Bu yüzden Kıbrıs harekâtı ve Hatay'ın anavatana katılmasını direkt ilk beşe yazarım. Osmanlı denge politikası hamleleri de bu minvalde...
En güzel vergisiz ticaret din tüccarlığıdır.. yakında savaşa başlar birbirlerinin dosyalarını açarlar..
Uyusan rüya yalan uyansan dünya yalan hayat desen zaten yalan
tarih boyunca kan davası gütmeden duramayan bir millet. tarihte haram aylar dışında sürekli birbirleriyle savaşan bir millet.düşman bulamayınca kendi kabileleri arasında husumet ve kan döken bir millet.bunlar kargaşa, kaos,savaş çıkarmadan duramazlar.herşey bahane.
Evet. Marksizm de 19yy da insan eliyle yaratılmış muazzam bir dindir.
I hope you’ll be my last progress report.📝
From now on, focusing on the PhD thesis insallah
Umarım son ilerleme raporum olursun
Bundan sonra doktora tezine ağırlık vereceğim inşallah
İlk Türkçe ezan 1885'te 2. Abdülhamit döneminde başlatılmıştır. 1932'de din dilinin Türkçeleştirmesine geçilmiştir. 1950'de tekrar Arapçaya dönülmüştür.
İnsanların felsefî açıdan akıl çapları genişlemeden, o düzeye gelmeden insanlara vereceğiniz yeni şeyler orada kalıcı olmuyor.
"Kısacası Fas konuşma dili olarak karşımıza 4 farklı dil çıkmaktadır: Fransızca, İspanyolca Berberice ve Arapça."
Darija (Fas Arapçası),
Asr-ı Saadet: Dört Halifenin, 3ünün suikastle öldürüldüğü bir döneme, Saadet Asrı deniyor. Herhalde, 4'te 4 olsaydı,Altın Asır denecekti.
Bir İslamkeş,bu tanıma ne desin? Bazı sözlere cevap verilemez,cevabı yoktur, kurtarmaya çalışırsa daha da batar. Bu yüzden küfür ederler.
"Gerçek keşif yeni diyarlar bulmak değil, yeni gözlerle bakmaktır."
Marcel Proust
Micotakis ile kanli bicakliydik sozde. Ege de eller tetikteydi. Secim bitti ortalik sut liman :) Milliyetciler gazlandi, oylar toplandi. Simdi lafi yok. Ikisi de secimi kazandi.
İlk buluşmada 40dk soğuk savaş konuşmuştum kız sonra dedi ki YAZIK YA ÜŞÜMÜŞLER SOĞUKTA
Ppp
Bir tek özlemleri deviremedim şu ince bileklerimle
Gita Gopinath gibi kadınsın
Üniversite mezununun a101de çalıştığı, ilkokul mezunlarinin profesörlere konferans verdiği ülkedir Türkiye
Adın WiFi mi? Çünkü bir bağlantımız varmış gibi hissediyorum
Ülkeyi değiştirmek olanaksız. Gel konuyu değiştirelim.
Modernleşmeyi, mevcut kimlik üzerine inşa etmek yerine kendi kültürünü sürekli aşağılayıp yok sayarak batılılaşmaya heves eden sekülerlerle; kültürel mirasını hamasi söylemlerle yüceltip popülist-milliyetçi politikalara feda eden İslamcıların hediyesi, delirmiş bir toplum oldu.
"Hukuk ve ekonomi reformu beraber olacaktı ya, her köpek diyeni hapse atarak mı yatırım çekeceğiz? Zimbabve Anayasa Mahkemesi bile diktatöre 'topal eşek' diyen gencin mahkumiyetini bozdu."
-Cem Toker (7.1.2021)
Ppp
Pompei şehrinde erkek kölelerin kadın sahipleriyle seks yapma zorunluluğu varmış. Seks öncesi ve sonrasında bolca et yiyip şarap da içiyorlarmış. Aq böyle köleliğin, marabanın beyi siktiği nerde görülmüş. Keşke şimdi olsaydı Pompei şehri akın akın bey karısı sikmeye giderdik
İnsanın ihtiyacı olan şey mükemmel biri değil, kendisine ayna olacak bir kişidir.
Dünya çapında bir Türk sanatçısı, elbette konuşmaya hakkı var. "Eğonomi çoğ eyi yeğen" diyen telefon fetişli dayıların hakkı var da Tarkan'ın mı olmayacak.
"ikna odalari" 28 şubat döneminde,sadece 1-2 yıl ve sadece 1-2 üniversitede uygulandı. tarikat, cemaat yurtları 50-60 yıldır var, ülkenin her yerinde var, sayıları da binlerce. hala daha islamcıların vicdanına seslenmeyi hedefleyen bomboş karşılaştırmalar bunlar.
saçma bir mahallede uyduruk bir dairenin kirası 4000 lira olur mu? ortalama bir evin elektrik faturası 400 lira, doğalgaz faturası 700 lira olur mu? en kötü arabanın başlangıç fiyatı 350 bin lira olur mu? kafamıza huni geçirip sokaklarda çırılçıplak koşmadığımıza dua etsinler.
a tribute to Ahmet : Ahmet'e saygı duruşu
..
"ya topla yaralı kırlangıçları ya da bu vefasız şarkıyı bitir.."
avareyim, asûdeyim, yorgunum
bilmiyorum neden sana vurgunum
"Multidisipliner yaklaşım ise bir çalışanın birden fazla alanda uzmanlık seviyesine ulaşmış olması; işini yaparken bu uzmanlıkları harmanlayarak fark yaratan, yenlikçi bir bakış ortaya çıkarabilmesi olarak ifade edilebilir.9"
Mevsimlerin oluşma sebebi EKSEN EĞİKLİĞİ’dir.
Buzdolabında ne varsa ona göre yemek tarifi almak için: MyFridgeFood
Bu site, buzdolabında olan ürünleri seçtiğinizde size bu ürünlerle bir sonraki öğüne neler hazırlayabileceğinizin tarifini sunuyor. Buzdolabındaki alakasız ürünlerle ortaya bir şef spesiyali hazırlayabilirsiniz
Başımızın öne eğildiğini görmek isteyen cuma namazına gelsin.#hayırlıcumalar
ayni hatayi tekrar tekrar yapmiyorum her seferinde biraz renk katiyorum cesitlendiriyorum
Meşguliyet bir yöneliştir. Bize iyi gelen bir uğraşın içine dalmak ve orada derinleşmektir. Oyalanma ise bir kaçıştır. Kendimizden uzaklaşıp, yaşamı olabildiğince ertelemektir. Meşguliyet bizi iyileştirir, ileriye taşır, oyalanma ise enerjimizi tüketir ve bizi hep geride bırakır.
Mesguliyetler hayat verir ve bir gun o seyle ilgili yeterlilik saglanirsa uzmanlasilir.
Bir de;
-Ah tatlim iyi etmişsin en azindan oyalanirsin!
Diyerek toplumca ilk asamada gelir elde edilmeyen seyler malesef onemsenmez.
Oyle cok paraya tapilmistir ki kazanc yoksa adı oyalanmadir
Ppp
Yorumlar
Yorum Gönder