deneme 21
Firavun israiloğulları döneminde yaşamış bir hükümdar olup, tanrı olduğunu iddia etmiştir. hatta silahını göğe doğrultup, ateş alıp 'musa'nın allahını öldürdüm' diyecek kadar komik bir tanrıcıktır. musa'ya ve izinden giden inananlara zulüm etmiştir. annesi kendinin tanrı olduğuna iman etmediği için, kundaktaki bir bebeği kızgın yağa atacak kadar acımasız bir insandır.
denizin ortasından hz.musa ve yanındaki inananların kaçması için allah bir yol açmıştır. ardından firavun ve askerlerinin de bu yola girmesiyle deniz onları içine çekmiştir. son anda 'musa'nın allah'ına iman ediyorum' haykırışları da maalesef fayda etmemiştir.
kur'anda şöyle bahsedilmiştir:
"biz israiloğulları'nı denizden geçirdik; firavun ve askerleri azgınlıkla ve düşmanlıkla peşlerine düştü. sular onu boğacak düzeye erişince (firavun): "israiloğulları'nın kendisine inandığı (ilahtan) başka ilah olmadığına inandım ve ben de müslümanlardanım" dedi. şimdi öyle mi? oysa sen önceleri isyan etmiştin ve fesat çıkaranlardandın. bugün ise senden sonrakilere bir ayet (tarihi bir belge ibret) olman için seni yalnızca bedeninle kurtaracağız (herkese cesedini göstereceğiz). gerçekten insanlardan çoğu bizim ayetlerimizden habersizdirler." (yunus suresi 90-92)
firavun'un değil hazreti ibrahim'i ateşe atan nemrut'un burnuna sinek girmiş ve nemrut'un çıldırarak ölmesine sebep olmuştur.
böyle bir şey tıbben şöyle mümkün olabilir. burun içerisinde sinüslere veya kafa tabanına bir şekilde yabancı bir cisim yine sinüsler aracılığıyla ulaşabilir. tabi kafa tabanında mutlaka bir defekt ve açıklık olması şartıyla. bu da ancak o dönemin koşulları düşünüldüğünde geçirilmiş bir travma ile mümkün. yalnız burun içerisindeki sıvılar yabancı cisimlerin canlı kalmasına pek imkan sağlamaz. ancak burada sinek diye tabir edilen şey nedir? sonuçta anlatılan kıssada burun içerisine kaçan canlının ne olduğu tam olarak bilinmiyor. ayrıca sinek denilen şey muhtemelen sinuslerin içerisindedir ve canlıdır ki o kadar rahatsızlık versin.
Bir Troll'ün Aşkını Anlatan Meşhur İsveç Halk Şarkısı Herr Mannelig’in 21 Eşsiz Yorumu
Kuzey mitolojisinin en ünlü hikayelerinden biri saklıdır bu İsveç halk şarkısında. Ortaçağ'da yaşanan bu karşılıksız aşk hikâyesi şarkının melodisinden de anlayacağınız üzere biraz hüzünlü...
İsveç'in dağlarında yaşayan bir dağ trollü yakışıklı bir şövalyeye aşık olur, bir gün tüm cesaretini toplayarak şövalye için hazırladığı kılıçlar, atlar, değirmenler ve kıyafetlerden oluşan hediyeleriyle 'Bay Mannelig'e evlenme teklifi eder. Ama genç adam onu 'sen bir dağ trollüsün, seninle evlenemem,' diyerek reddeder. Kalbi kırılan troll dinmeyen gözyaşlarıyla kendini evine kapatır. Bu türkü de karşılıksız bir aşkla kavrulan bu dağ trollünün hikayesidir.
Yıllar boyunca birçok farklı yorumda yeniden hayat buldu, buyrunuz onlardan 21 tanesini sizler için derledik! 💔
İngiliz Milletler Topluluğu
Britanya Imparatorluğu devletlerinin oluşturduğu bir topluluk
İngiltere Topluluğu ile karıştırılmamalıdır.
İngiliz Milletler Topluluğu veya resmî adıyla Milletler Topluluğu (İngilizce: Commonwealth of Nations), geçmişte Britanya İmparatorluğu'nun (37 ülke), günümüzde de Birleşik Krallık'ın parçası olan (16 ülke) devletlerin oluşturduğu uluslararası bir koalisyondur. Üye ülkelerin 16’sı hâlen Britanya Kraliyet Ailesi yönetimindedir. Bu ülkelerde mevcut monark III. Charles; devlet başkanı görev ve yetkilerini, kendisi tarafından atanan genel valiler aracılığı ile sürdürür. Kral aynı zamanda İngiliz Milletler Topluluğunun başkanıdır.
Ülkelerin tümünün nüfus toplamı 2,5 milyardırr
III. Charles
Kelime kökeni olarak Eski İngilizcede "ortak çıkar, fayda" anlamına gelen commonwealth sözcüğü günümüz İngilizcesinde "bağımsız devlet" (genellikle demokratik cumhuriyet) anlamında kullanılır.
1648 İngiliz Devrimi sonrasında, I. Charles'ın idam edilmesi (1649) ve kraliyetin lağvedilmesi ile ortaya çıkan ve 1660 yılında II. Charles'ın kral olmasıyla son bulan cumhuriyetçi döneme "Commonwealth Dönemi" denir. İç savaşı bastıran general Oliver Cromwell önce parlamentonun başkanı, sonra da diktatör olarak hüküm sürmüştür. Kral olmayı reddetmiş, kendisini İngiliz Cumhuriyeti'nin "Muhafız Efendisi" olarak tanımlamıştır. 1658'de Cromwell'in ölümünden sonra oğlu Richard yerini dolduramamış, 1659'da sürgüne gönderilmiştir. 1660 yılında da kraliyet yeniden kurulmuş ve II. Charles başa geçmiştir.
Günümüzde Commonwealth, Birleşik Krallık önderliğinde bir araya gelmiş, bağımsız devletleri nitelemek amacıyla kullanılır. İngiliz Milletler Topluluğu karşılıklı ekonomik etkileşime dayanan bir oluşumdur. Büyük çoğunluğu tarihte Britanya İmparatorluğu'nun eyaleti veya sömürgesi olmuş ülkelerdir ve günümüzde çoğu bağımsız olan bu ülkeler kendi rızalarıyla bu oluşumun bir parçası olarak kalmaya devam etmektedirler. Bu devletlerin bir kısmı geçmişte imparatorluğun parçası olmamakla beraber sonradan birliğe katılmışlardır. Zaman içerisinde bu topluluğu terk eden, topluluktan çıkarılan ve sonradan geri kabul edilen ülkeler olmuştur (Bkz. üye ülkeler listesi). Üye ülkelerin bir kısmı Birleşik Krallık hükümdarını sembolik olarak en üst düzey yöneticileri olarak tanırlar. Birbirlerinden farklı yönetim biçimleriyle (meşrutiyet, demokrasi, diktatörlük vs.) yönetilebilirler.
Bu milletlerin Birleşik Krallık'taki ayrıcalıkları
İngiliz Milletler Topluluğuna üye olan devletlerin halklarının, eğer Birleşik Krallık'ta ikâmet ediyorlarsa, her türlü yerel ve ulusal seçime katılma hakları vardır.
Birleşik Krallık genel valileri
Birleşik Krallık Kral/Kraliçesi tarafından Devlet Başkanı sıfatıyla temsilci atadığı genel valiler:
Kanada Valisi Mary Simon
Avustralya Valisi David Hurley
Yeni Zelanda Valisi Cindy Kiro
Bahama Adaları Valisi Cornelius A. Smith gibi
Genel valilerin görevleri
Devlet Başkanı ve hükümdar “III. Charles”tır. Kral'ın temsilcisi genel validir ve genellikle emekli olmuş eski politikacılar veya ilgili ülkenin başbakanının önerisiyle Kral tarafından atanır. Genel vali, siyaseten tarafsız olup Avam Kamarası ve Senato'nun (üst meclisin) çıkardığı kararnamelere kral adına onay vermek, devlet başkanlığı düzeyinde imzalanması gereken belgeleri imzalamak ve onaylamak, parlamento toplantılarını resmen açıp kapatmak ve seçimler öncesi parlamentoyu feshetmek, başbakanı ve hükûmeti atamak veya görevden almak, büyükelçilerin güven mektuplarını teslim almak veya vermek görevlerinden birkaçıdır.
Genel sekreterin görevleri
1965 yılında İngiliz Milletler Topluluğu Başbakanları toplantısında Londra'da oluşturuldu. Genel Sekreterliğin merkezi, Kral III. Charles tarafından sekreterliğe kullanımına sunulan Londra'da bulunan Marlborough Sarayı'dır. Operasyon merkezi olarak Topluluğun her bir vatandaşına ulaşabilmesi kişisel bağlantılar için sıkı çalışmalarda bulunur. Bu görev Kral III. Charles'ın konumuyla karıştırılmamalıdır.
İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları
Her dört senede bir İngiliz Milletler Topluluğu Oyunları adlı çok sporlu etkinlik düzenlenmektedir.
İrlanda (1931); 1949'da topluluktan kendi isteğiyle ayrılmıştır.
Zimbabve (1980); 2003'te topluluktan çıkarılmıştır.
Newfoundland ve Labrador (1931); 1934'te Kanada'ya katılmıştır.
Türkiye Tarihindeki En Büyük Para Vurgununu Yapan Banker Kastelli Kimdir?
1960 ve 1983 yılları arasında ülkemizde yaklaşık 300 banker vardı. Elbette bu sadece kayıtlara geçen bankerlerin sayısıydı. Ülkemizdeki en ünlü banker ise Banker Kastelli olarak bilinen Abidin Cevher Özden idi. Adı, 80’li yıllarda yüksek faizli gelir elde etmek amacıyla paralarını bankerlere yatıran ve bankerlik sisteminin çöküşü ile mevduat sahiplerinin parasını kaybetmesi ile sonuçlanan bankerler krizi ile birlikte anılan Banker Kastelli, o dönemde yaşanan olaylarla herkesin ilgisini çekiyor.
Abidin Cevher Özden, 1933 yılında Trabzon’un Baştımar (Kastel) köyünde doğdu. 1949’da 16 yaşındayken geleceğin ünlü aktörü Öztürk Serengil ve ünlü ressamı Cemal Akyıldız ile birlikte İstanbul’a geldi. Banker Kastelli, Türkiye’ye bankerlik iş kolunu ilk tanıtan, Türkiye’de 1980’li yılların en geniş kapsamlı banker skandalının müsebbibi olan ve siyasi çalkalanmalar yaratan kişidir. Kamuoyunda özellikle, o dönemdeki bankerlik şirketinin adı ile (Banker Kastelli) anılan skandal dünyanın da sayılı bankacılık krizleri arasında tarihteki yerini almıştır.
Banker Kastelli, Türkiye’de sermaye piyasasının oluşmasını sağlayan öncü kişilerden biridir. 1961-82 yıllarında Türk finans sistemine damga vurmuş ve halktan 3,2 milyar dolar toplamıştır. Banker Kastelli, 1982 yılında ülkemizin milli geliri 65 milyar dolarken, halktan 3,2 milyar dolar toplamıştır. Banker Kastelli kimdir az çok öğrendiğimize göre o dönemde yaşanan olaylara bakalım.
Abidin Cevher Özden, 70’li yıllarda finans piyasalarında adını duyurmaya başladı. Adını duyurduktan sonra kurduğu Kastel İnşaat 1975 yılında battı. Bu olaydan sonra bankerliğe yöneldi ve kısa bir süre içerisinde işlerini büyüttü. 1980 yılında alınan 24 Ocak kararları ile serbest piyasa ekonomisine geçilmesi sonrasında gerçekten büyük bir yükselme yaşadı. Abidin Cevher Özden, bu dönemde Banker Kastelli reklamlarında Cüneyt Arkın, Eşref Kolçak, Fikret Hakan, Selma Güneri, Ekrem Bora, İzzet Günay ve Orhan Günşiray gibi ünlüleri oynatarak hızla yükseldi ve halkın güvenini kazandı.
Abidin Cevher Özden ayrıca, Banker Kastelli’ye kamuoyu önünde güven oluşturmak için sosyal sorumluluk projelerinde yer aldı. Güven sağlamak için attığı adımlardan bir diğeri ise Fenerbahçe başkanlığına aday olmasıydı. 1982 yılında Fenerbahçe başkanlık seçimlerinde Ali Şen’e karşı aday oldu ve kazandığı takdirde kulübe 250 milyon lira hibe edeceğini söyledi. Ancak buna rağmen Fenerbahçe başkanlık seçimlerini kazanamadı.
Yönettiği kaynakları kendi kredi operasyonları için kullanması sonucunda, aracılığını yürüttüğü bankaların baskısı, kendi müşterilerinin borç yükümlülüklerini yerine getirememesi ve Merkez Bankası’nın 1982 yazında yaptığı yeni düzenlemelerle “Banker Kastelli” adı ile anılan skandal patlak verdi ve kendisi orta sınıftan topladığı paraları alıp Cenevre’ye kaçtı. Skandal; Temmuz 1982’de o dönemde Başbakan Yardımcısı olan Turgut Özal’ın istifasına neden oldu. Kastelli’nin kaçtığı zaman diliminde İsviçre bankalarında en az 5 milyon İsviçre frangı olduğu hesaplandı.
Banker Kastelli’nin çöküşü, bankaların mevduat sertifikası satmayı bırakmasıyla başladı. Bu durumda 1980 darbesinin de etkisi oldu. Banker krizinin patlak vermesi ile yurt dışına kaçan Abidin Cevher Özden yakalanıp yurda getirildi ve 255 gün hapis yattı. 8,5 yıl süren yargılama süreci sonunda serbest bırakıldı.
Banker Kastelli’nin ölümü
Skandal, yurt dışı, Türkiye’ye dönüş, cezaevi ve sonrasındaki yıllarda da gündemde kalmış olan Özden, 2 Haziran 2008 günü Kadıköy’de bulunan ofisinde arkasında savcıya, avukatına, yakınlarına ve Yıldırım Demirören’e altı kısa not bırakmış ve silahını ağzının içine ateşleyerek intihar etmiştir. Abidin Cevher Özden masasına bıraktığı son mesajında, “Bugüne kadar işlerim ters gitti. Niyetim kimseyi aldatmak ve kandırmak değildi. Bu nedenlerle ailemle aram bozuldu. Ölümümden kimse sorumlu değildir.” demiştir.
hilâl'den teslise (üç renk şeridi), türklükten firenkliğe...
İspanyol'ların diğer Avrupa ülkelerinden farklı bir ırk olduğu(Gürcü kökenli)orada& Fransa'da yaşayan Bask'ların ise bugünkü Rusya topraklarından(Kafkaslar)gelme Turan Türk kökenli oldukları iddia edilir.
Gürcüce ile yakınlığı var bask dilinin zaten.
Genç Kardeşim, Bu Senin Hikayendir
"Şu öksüz Türklüğümü“ ve tecavüze uğramış bir genç kız kırıklığından ibaret milliyetçiliğimi düşünüyorum. Mesela, kendisini milleti için feda etmeye hazır olduğunu durmadan beyan eden insanlar, neden millet tarafından baş tacı edilmez? Millette mi sorun var, bu adamlarda mı?
Milliyetçilik
Bir “insan hakları aktivisti”, tüm bir milleti aynı potada eriterek hepsinin Kürt vatandaşlarına yönelik histeri seviyesinde bir nefret sahibi olduğunu ifade etmemeli.
Bu kadar toptancı bir yaklaşım uzlaşıdan ziyade ayrışma getirir ve birçok insanı da zan altında bırakır.
Milliyetçilik
Hilafeti getireceğiz derken yanlışlıkla Türklük şuurunu geri getirdiler
çoğunluğun ancak bu yolla bir şeye aidiyet hissedebilecek kadar vasıfsız olmasından olabilir mi
Bu isteğin genelde din temelli devlet kurmaktan daha ağır basması beni hep şaşırtmıştır
Ruhunu NATO veya Rusya'ya satmış askerlerden arınmış TÜRK ORDUSU, en güçlü ordudur.
Ruhunu yabancı medeniyetlere satmış siyasetçilerden arınmış TÜRK DEVLETİ, en güçlü devlettir.
Ruhunu yabancı ideolojilere satmış insanlardan arınmış TÜRK MİLLETİ, dünyanın en güçlü milletidir.
Milliyetçilik
Milliyet(çilik) sürgünde, liberalizm ise baskıda yeşerir. (Lord Acton)
Sadri Maksudi'nin: Milliyetçilik fikri milletle yaşıttır. Yani bazılarının zannettiği gibi milliyetçilik fikri Fransız ihtilali ile doğmuş değildir; ilk çağlardan beri mevcuttur. Ancak çeşitli sebeplerle küllenen bu duygu, 19. asırda yeniden canlanmıştır.
Bugünkü Türkler atalarıyla övünmekten övünülecek atalar olmayı unutmuş bir millettir.
Milliyetçilik yapıyoruz, ama maalesef ki milliyetciligimiz hep geçmişe dayanıyor. Evet kutlu bir mazimiz var ama milliyetciligimizin hep geçmişe dayanıyor olması, günümüzde övünecek hiçbir şeyimiz olmadığını yüzümüze çarpmaktadır maalesef...
ABD'de geniş bir kampanyayla gençler toplanıyor, kurslardan geçiriliyor ve şu sloganla Türkiye gibi az gelişmiş ülkelere uğurlanıyorlardı: "Amerika'nın daha iyi yaşanacak bir yer olmasını sağlamak için ülkeyi terk et!"
Gökoğuz (Gagavuz) bir Türk milliyetçisi; eğitimci, yazar, kültür adamı, şair, tarihçi…
Göçebe ataları Osmanlı yönetimindeki -bugün Moldova sınırları içinde yer alan- Besarabya'ya yerleşti.
Çuvaşlar, Yakutlar, Kumanlar, Peçenekler, Karamanlılar gibi Gagauzlar da Hıristiyan Türk idi.
Mihail Çakır Ortodoks Hıristiyan'dı. Üstelik papaz'dı.
Sadece din adamı değildi…
“Bu Türkçe laf eder” diye insanların zulüm gördüğü Rusya işgali döneminde Besarabya'da Gagauzların ana dillerini-milli kimliklerini kaybetmemeleri için çabaladı.
– İlk Türkçe alfabeyi hazırladı. Köy köy dolaşıp çocuklara Türkçe okuma yazma öğretti.
– Türkçe “Halkın Sesi” gazetesini çıkardı.
– Türkçe “Gagauzlar kimdir” diye kitaplar yazdı: “Gagauzlar Kumanların (Uzların, Oğuzların) evlatlarıdır, dili hakikat Türk dilinin soyundandır…”
Karaman Hıristiyanlardan Türkçe dualar getirtti; kilisesinde okuttu. İncil'i Türkçe'ye çevirtti. (Aynı dönemde Yozgatlı Türk Papa Eftim İstanbul'da, Müstakil Türk Ortodoks Patrikhanesi'ni kurdu.)
34 kitabın ve“Gagauzların Tarihi ve Etnografik Özellikleri” adlı kitabın yazarı.
Bu çalışmaları 40 yıl aralıksız sürdü. Her köye yetişemeyeceğini anlayınca 1931’de Bükreş Büyükelçimiz Hamdullah Suphi Tanrıöver’den yardım istedi. Mihail Çakır’ın bu yardım isteği Atatürk tarafından karşılıksız bırakılmadı. Bölgeye Türkçe öğretimi için hemen 30 öğretmen gönderildi, 300 Gökoğuz genci üniversite öğretimi için Türkiye’ye getirildi ve bir de Çakır’a “Türklüğe Üstün Hizmet Nişanı” gönderildi.
Yaşar Nabi Nayır da 1936’da Balkanlar’a yaptığı gezide Kişinev’de Mihail Çakır’ın evinde misafir olmuş ve “Balkanlar ve Türklük” (Ankara 1936) adlı eserinde ondan övgüyle bahsetmiştir.
Anıtkabir müzesinde Atatürk'ün okuduğu kitaplar bölümü var. Bu kitaplardan biri de, “Gagauzların İstoriyası” (Gagauzların Tarihi) eseri.
Atatürk, satırların altını çizerek, sayfa yanlarına notlar alarak bu kitabı okudu. Kitabın yazarına, çalışmasını öven mektup ve şilt gönderdi.
Tesadüfen keşfettim. Oldukça ilginç bir isim
Bizim idealimiz bağrından çıktığımız Türk Ulusunu yükseltmek ve ailemizle ekonomik refaha erişerek mutlu mesut yaşamaktır.
Cahiliye dönemlerimde koyu bir Türk milliyetçisiydim. Aydınlandığım dönemde koyu bir milliyetçilik karşıtı oldum. İkinci aydınlanma dönemimde ise kendim milliyetçi olmasam bile bir miktar milliyetçilik olmadan toplumun ayakta duramayacağını idrak ettim.
İsteyeceksiniz! Çalıştığınız kurumdan hakkınızı, taltifinizi, herşeyi isteyeceksiniz. Ülkücülük bir Hint tefekkür öğretisi değildir. Ayakları yere basan, hedef ve idealleri için realist Türk Milliyetçiliğini mistik kıyılarda aramayın. O dünyanın apaçık gerçeğidir
Ülkücülük Türkiye'de milliyetçiliği öldürmüştür.
Epeyce doğru. Ülkücülük soğuk savaşta sadece devrimcilere karşı degil gercek milliyetcilerin olusmasina karsi da insa edilmistir. Gercek milliyetciler devrimci olur akilci olur bagimsizlikci olur. Yani Atatürk gibi olur. ABD icin Atatürk de gercek milliyetciler de tehdittir.
Tarikatlarda şeyh konuşur cemaat dinler, ocaklarda reis konuşur bozkurtlar dinler. Kimse konuşmaz, sorgulamaz, düşünmez. MHP bir anda AKP'ye yanlamadı, 1960'lardan beri birbirlerini görmeyen kardeşleri tanıştırdılar, artık olduğu kadar gidiyorlar.
Dinleyen adam tehlikelidir ve her türden provakasyona açıktır. Hatipler akla değil tahayyüle hitap ederler ve insan türü yalnız bu şekilde provoke edilebilir. Miting alanlarında akıl ve mantık değil, duygular vardır, coşkunluk vardır, hamaset vardır.
Bu ülkede miting alanında yalnız bir adam akla hitap etti. İyiyi ve kötüyü gösterdi, duygularla değil doğrudan hayatla ilgili sözler söyledi. https://t.co/HwJquPbAml
Ülkücülük milliyetçilik soslu ümmetçiliktir, Atatürk milliyetçiliğini sabote etmek için dizayn edilmiştir
"ulan öküz anadolulu; sizin milliyetçilikle, komünizm ile ne işiniz var? milliyetçilik lazımsa bunu biz yaparız. komünizm gerekirse onu da biz getiririz. sizin iki vazifeniz var: birincisi çiftçilik yapıp mahsul yetiştirmek. ikincisi askere çağırdığımızda askere gelmek"
"Batı'nın Düşman Olduğu Tek Fikir: Seküler Milliyetçilik
Türkiye, Sevr'i yırtmakla Almanya'nın dahi başaramadığı müthiş bir iş başarmış ve Doğu'nun edilgen olmayan, kendi sınırlarını çizebilen tek ülkesi olmuştu."
hâlâ 19 yüzyılın milliyetçilik fikri üzerinden kimlik oluşturma çabasındayız dünyada zaten baktığınızda bu fikirlerden özgürleşmeye çalışıyor. Bizim biraz daha çoğulculuğa yaklaşmamz gerekir.
Milliyetçilik, çatışmak ve savaşmak değil, daha çok ve daha iyi üretmek için yarışmaktır.
Ülkücülük en konforlu kimlik. Mescide de meyhaneye de ayni rahatlikla gidebiliyorsun. Torpil isterken MHP'li muhaliflik yaparken Iyi Partili olabiliyorsun.
Türk milliyetçiliği sefilliktir! Dünya ile uyum sağlayamamış, medeniyetten nasiplenmemiş, kendini hiç yenileyememiş, sürekli sorun üreten, korkak, rezil, eğitim fakiri, hamasi, uyumsuz, karaktersiz, ilkesiz, mızmız ve açık ara çağ dışı kalmış bir tükenmişliktir.
Ülkücülük Türk İslam sentezi doğrultusunda bu ülküyü herşeyden üstün tutan bir duruş, karakter,dava ve yaşam biçimidir ama ne yazıktır ki şahsi menfaatlerini herşeyin üzerinde tutan zevatlar ülkücülüğü bir kişiye bir partiye sadakat olduğunu zannediyorlar.
"Ülkücü sadakati için karşılık beklemez, mükâfat istemez, bir garip kişidir.." -Galip Erdem
Ülkücü’nün sadakati kişilere değil fikre ve hareketedir. Bayrağına ve milletinedir. Fikir kimseyi ödüllendiremediği gibi ihanette edemez.
Türk İslam sentezi doğrultusunda akılla yönetilen bir iradedir ülkücülük, sembolü Kurt ve bağımsızlığı simgeler.
Köpeklerin özelliğidir karnını doyurduğu yere sadakat göstermek, bu düşüncede kedi bile köpekten asildir nankör değil irade sahibidir.
Siyaset
Türk milliyetçilerinin sorunu yine Türk milliyetçileridir!
| Galip Erdem
sen piyasacı/özgürlükçü CHP hayali kuruyorsun.
ben piyasacı/özgürlükçü MHP hayali kuruyorum.
biz aynı değiliz.
9 Işık’ta Alparslan Türkeş bizim için en önemli hak mülkiyet hakkı hepinizin bir mülkiyete sahip olmasını istiyorum diyordu. Yanlış hatırlamıyorum de mi?
MHP'ye 35-40 yaşlarında bir başkan gelecek; düşük vergi, mültecileri sepetlemek/sınır duvarları, bireysel silahlanma, özelleştirme, mülkiyet, hürriyet, Türklük diyecek ve biz yuvamıza geri döneceğiz.
Yorumlar
Yorum Gönder