deneme 40
The Holy Roman Empire was not a highly centralized state like most countries today.
Kutsal Roma İmparatorluğu bugünkü birçok devletler gibi merkezi bir devlet değildi.
Another set theirs during the Roman empire.
Diğeri o sahneyi Roma İmparatorluğu'na uyarlamıştı.
Today the Mongolian chiefs have arrived to ally with us against the Roman Empire.
Moğol şefleri bugün Roma İmparatorluğu'na karşı bizimle ittifak yapmaya geldi.
For the past 15 years, the Antonine Plague has devastated the Roman Empire.
Tam 15 yıl boyunca Antonine Vebası, Roma İmparatorluğu'nu perişan etmişti.
The routes he travels will become the Silk Roads, a massive trade network that connects China across central Asia to the Roman Empire.
Onun gittiği rota İpek Yolu olacak Orta Asya boyunca uzanan Çin'le Roma İmparatorluğu'nu birbirine bağlayan muazzam bir ticaret ağı.
At the end of the second century, a shortage in grain has devastated the Roman Empire.
İkinci yüzyılın sonunda tahıl sıkıntısı Roma İmparatorluğunu perişan etti.
At 30 meters we'll reach the Roman Empire!
Otuz metre derinlikte, Roma İmparatorluğu'na ulaşırız!
Here with to my beloved Drusilla the Roman Empire title of Augusta my little boots.
Burada yanımdaki sevgili Drusilla'ma
Osmanlı pasaportu: Mürur Tezkeresi
Yurt dışına giderken yığınla evrak topladığınız pasaport ve vizeler bir zamanlar ülke içinde seyahat etmek ve İstanbul'a girebilmek için de isteniyordu.
Kolay mıydı öyle İstanbul’a gelmek… Osmanlı zamanında marifetti hatta. Sultan 2. Mahmut döneminde Balkanlardan ve Anadolu'dan gelecek kişilerin önce pasaport alması gerekiyordu. Seyahat belgelerinin hazırlanması da basit iş değildi.
OSMANLI’DA PASAPORT DEVRİ
Mürur Tezkeresi, Osmanlı Devleti'nde ülke içinde seyahat etmek ve İstanbul'a gitmek için alınan izin ve geçiş belgesi; bir nevi iç pasaporttu. Bu uygulamanın amaçlarının başında nüfus artışına müdahale etmek, göçü engellemek ve devletin güvenliği geliyordu.
(Mürur Tezkeresi)
TEZKERENİN ÇIKIŞ NEDENİ ÜLKEYE SIZAN CASUSLARDI
Söylenenlere göre bu tezkirenin çıkış sebebi, Osmanlı topraklarında Müslüman kılığında gezen casuslardı. Yönetim bu tarz vakaların ardından bir güvenlik önlemi almış olmalı.
ALINMASININ BİRÇOK ŞARTI VARDI
Alındığından itibaren bir yıl için geçerli olan mürur tezkeresine kişinin tüm kimlik bilgileri, nereye ve niçin gittiği yazılırdı. İstanbul’a gelenlere iş buluncaya kadar, kentte hatırlı bir kişinin kendilerine kefil olması zorunluluğu da getirilmişti. Yani sizin vize konsolosluğunu ikna ettiğiniz gibi, mahalli yöneticileri ikna ediyorlardı.
GÖÇ SORUNU
Göç sorunu Osmanlı’nın birçok dönemine damga vurmuştur. Buna engel olmak isteyen merkezi yönetim de zaman zaman çok sert yaptırımlar uygulamak zorunda kaldı.
ŞEHİRDEN ÇIKAN BİR DAHA ZOR DÖNÜYORDU
İzinsiz şekilde şehirden ayrılmak isteyenler daha sınır kapısında geri yollanıyordu. Sadece izinsiz olanlar değil, izin almış vatandaşlar da nasibini almıştı. Bir yolunu bulup başka bir şehre gidenlerin dönmeleri neredeyse imkânsızdı. Ancak padişah razı gelirse yurda geri dönebilirlerdi.
ATILAN HER ADIM İÇİN İZİN ALINIRDI
Bugün elini kolunu sallayan İstanbul’a düşüyor. Nüfus aldı başını gidiyor. Kim derdi bir zamanlar İstanbul’a gelmek bu kadar zahmetliydi… Öyleydi ama; şehrin içinde bile atılan her adım için izin alınırdı. Çantasını alan yola düşemezdi.
II. MEŞRUTİYET İLE KALDIRILDI
Tabii ne oldu; II. Meşrutiyet’in ilan edilmesinden (1908) sonra kişisel özgürlüğe aykırı olduğu gerekçesiyle kaldırıldı. Daha sonra tekrar gündeme gelse de, kesin bir tasarı olmamakla birlikte günümüzde de hala tartışılan bir konu.
Romatizma ve nikris hastası bir padişah
Fatih, sefer için 25 Nisan 1481'de Üsküdar'a geçmişti. ordu konaklamak için Gebze yakınlarındaki Tekfur Çayırı'nda (ya da Hünkar Çayırı) durdu. Zaten diğer çoğu Osmanlı Padişahı gibi nikris (goutte) hastalığına sahip olan Fatih, buradayken 1 Mayıs'ta şiddetli karın ağrılarına tutuldu. Eski hastalıklarının yanında (romatizma ve nikris) yeni hastalıklar baş göstermişti.
Fatih'in tedavisine Laristanlı Acem Hamideddin El-Lari başladı. Acem Lari tedavide başarısız olunca eski hekimbaşı Yakup Paşa tedavi ile görevlendirildi. Ama Yakup Paşa da daha önce hekim Lari'nin yanlış bir ilaç verdiğini ve artık onun etkisinden kurtulunamayacağını, söylüyordu. Diğer tabipler de tedavide çaresiz kalınca ağrılarını azaltmak için Yakup Paşa Fatih'e şurup içirtmiştir. Bu şurup işe yaramadığı gibi Fatih de kısa bir komadan sonra 3 Mayıs 1482'de ölmüştür.[1]
Tüm Reklamları Kapat
Fatih'in bu oldukça şüpheli ölümü, bu durumun bir suikast sonucu olduğunu düşündürmektedir.
Fatih'in bazı muhalifleriyle ilişkileri
Fatih ve Memlük Devleti
Sultan Fatih, 1449'da Elbistanlı bir prenses ile evlenmişti. Bu prensesin babası Süleyman Bey cins atlara ve kadınlara zaafı olan biriydi. 12 yıl hüküm sürdükten sonra Süleyman Bey öldü. Yerine 4 oğlu peş peşe geçtiler. Önce Arslan Bey yönetime geçti. Daha sonra kardeşi Şahbudak onu Maraş Camii'nde namaz kılarken öldürmüştü. Şahbudak, Mısırdaki Memlük Sultanı Hoşkadem'in gözüne girmeyi başarmıştı. Hoşkadem, Şahbudak'ı bu ölümün ardından veliaht ilan etti ve Şahbudak yönetimi ele geçirdi. Ama ülkedeki soylu kesim kardeş kardeş katlinin kabul edilemez olduğunu söylediler. Şahbudak'ın yerine kardeşi Şahsuvar geçmeliydi. Fatih'ten yardım istediler. Sultan Mehmed bu isteğe karşılık vererek Şahsuvar'ın Dulkadir ve Bozoklu kabilelerinin lideri olduğunu ilan etti. Ülkeden kovulan Şahbudak, tekrardan müttefikinin yanına kaçarak Mısır'a gitti. Dulkadirli ve Mısırlı askerler arasında çatışmalar yaşandı. Sonrasında Memlük Sultanı, Fatih'e elçi heyeti gönderdi. Yapılan görüşmeler Şahbudak'ın lehine sonuçlandı. Şahsuvar terk edildi. Daha sonra ise Mısırlılar onu yakalayarak Kahire'ye götürdü. Burada Sultan Kayıtbay'ın isteğiyle Zuvele kapısına asıldı.[2] Sonuç olarak Fatih'in bacanağı Memlük Devleti tarafından acınası bir şekilde öldürülmüş oldu. Bu durum Fatih'in Memlüklülere karşı bir antipati duymasına sebep oldu.
Tüm Reklamları Kapat
Memlük Sultanı Kayıtbay
Fatih ile Memlük Sultanı arasında bir diğer gerginlik sebebi ise Mekke'ye giden hac istikametindeki su yollarının onarımı konusundaydı. Fatih, Memlük Sultanına bu yolları onarmayı teklif etmiş ve Memlüklüler de sert bir şekilde itiraz etmişlerdi. Osmanlı ile Memlük Devleti arasındaki gerginliğin ancak bir savaş ile nihayet bulacağı açıktı. Bir savaş yaklaşmaktaydı.
Ölümünün hemen öncesinde bir sefer hazırlığında olan Fatih'in Memlüklülere karşı savaşması muhtemeldi.
Venediklilerin defalarca kez denediği suikast girişimleri
Venedik 1456 ile 1479 yılları arasında 12 defa Fatih'i öldürtmeye çalışmıştı.
Evrim Ağacı'ndan Mesaj
Neden Desteğe İhtiyacımız Var?
Aslında maddi destek istememizin nedeni çok basit: Çünkü Evrim Ağacı, bizim tek mesleğimiz, tek gelir kaynağımız. Birçoklarının aksine bizler, sosyal medyada gördüğünüz makale ve videolarımızı hobi olarak, mesleğimizden arta kalan zamanlarda yapmıyoruz. Dolayısıyla bu işi sürdürebilmek için gelir elde etmemiz gerekiyor. Bunda elbette ki hiçbir sakınca yok; kimin, ne şartlar altında yayın yapmayı seçtiği büyük oranda bir tercih meselesi. Ne var ki biz, eğer ana mesleklerimizi icra edecek olursak... Daha fazla göster
Destek Ol
Bu suikast girişimlerinde; Arnavut Paul isimli bir berber, Carthusialı bir keşiş, Trogirli bir denizci, Vlaco isimli bir Yahudi hekim, Floransalı Francesco Barencello, Krakowlu bir Polonyalı ve Katolonyalı bir maceraperest kullanılmıştı. Bu demek oluyor ki Fatih bir çok defa ölüm tehlikesi atlatmıştı.[3]
II. Bayezid ve Fatih arasındaki gerginlik
Daha öncesinde yaşanan bazı durum ve olaylardan dolayı Fatih ve Şehzade Bayezid arasında gerginlik vardı. Bazı tarihçileri, Bayezid'in hekim Lari aracılığıyla Fatihi zehirlediğini söylemişlerdir. Fatih'in ölümünden 4 yıl sonra hekim Lari'nin ölümü de gariptir. O dönemde halk Yıldırım Bayezid'in zorla aşırı dozda afyon ile hekim Lari'yi öldürttüğünü konuşmaktadırlar.[4] Ayrıca Bayezid'in defalarca şu sözü tekrar ettiği söylenmiştir:'' Hükümdarlar arasında acıma olmaz.'' (La arhame beyne'l-mülük) Bazı tarihçiler Fatih'in son seferinde hedefinin aslında Mısır olmadığı aslında Amasya'daki oğlu Şehzade Bayezid'e doğru sefere çıktığını söylemektedirler. Bayezid'in, Şehzade Cem'in lehine faaliyetler yürüten Sadrazam Karamani Mehmet Paşa'ya bazı Halveti dervişleri aracılığıyla suikast düzenlediği bilinmektedir. Acaba benzer suikastı babası Fatih'e karşı da planlamış mıdır orası kesin değildir.
Ayrıca Şehzade Bayezid ve babası Fatih'in arasının berş denilen afyon sebebiyle bir hayli bozuk olduğu kesindir.
Berş İran'dan Anadolu'ya yayılmış uyuşturucu bir maddedir. Şehzade Bayezid de birkaç kişi aracılığı ile berş kullanmaya başlamış ve bağımlı olmuştu. Durumu haber alan Fatih, oğlunu afyona alıştıranların öldürülmesini istedi. Ayrıca Fatih, Bayezid'in lalasına yazdığı mektupta ayrıca lalaya dikkatsizliğinden dolayı kızmış bu olayı çözmesini istemiş ve eğer halledebilirse onu bağışlayacağını söylemiştir.
Bayezid'in afyonu bıraktığına dair babasına yazdığı mektup
Bayezid, her ne kadar daha sonra babasına yazdığı mektuplarda afyonu bıraktığını söyleyerek özür dilese de artık babası nezdinde zevk düşkünü biri olmuştu. Şehzade Bayezid'e alternatif olan küçük kardeşi Cem Sultan padişah olmaya oldukça elverişli biriydi. Askeri dehaya sahip, şair, yönetimde kabiliyetli ve hayatı Bayezid'e göre oldukça düzenliydi. Asker Cem Sultan'ın padişah olması taraftarıydı. Tabii devlet yöneticilerinin bazıları da Cem Sultan'ı tutuyordu. Bayezid'in padişah olması için işini şansa bırakmayarak bir şeyler yapması lazımdı.
Tüm Reklamları Kapat
Fatih'in tedavisini yapan iki hekim kimlerdir?
1-Laristanlı Acem Hamideddin El-Lari
Yukarıda anlattığımız bazı hadiseler dışında hakkında pek şüpheli durum bulunmaz. Şehzade Bayezid ya da Memlük Devleti'nin teşvikiyle sultana suikaste kalkışmış olma ihtimali üzerinde durulur. Memlük Devleti daha önce de Fatih'i zehirletme teşebbüslerinde bulunmuştur. Bir sefer de hekim Lari ile şanslarını denemiş olma ihtimalleri vardır. Yakup Paşa'nın, hekim Lari'nin Fatih'e yanlış ilaç verdiğini söylemesi de bu şüpheleri destekliyor.
2- Hekim başı Yakup Paşa (Maestro Jacopo)
Papa V. Nikola, Yahudi tabiplerin verdikleri ilaçlarla İtalyanların Hristiyan ruhunun zedeleneceğini söylüyordu. Artık Yahudi doktorlar iş yapamaz hale gelmişti. Bunun yanında Sultan Fatih'in sarayında Yahudi, Müslüman her medeniyetten doktorların itibar gördüğü biliniyordu. İtalya Gaeta'dan, Edirne'ye gelen Yahudi hekim Maestro burada Yakup ismini alarak Müslüman olmuştu. (en azından biz öyle biliyoruz) 2. Murat zamanında sarayda hekim olarak çalışmaya başlayan Yakup Paşa, Fatih zamanında da görevine devam etmiştir. Bir süre hekimbaşılık görevinde de bulunmuştur. Aslında hekim başı iken Sadrazam Karamani Mehmet Paşa ondan haz etmediği için onu bu görevden almıştı.[5]
Her ne kadar çoğu kaynak Fatih'in tedavisine ilk kez hekim Lari'nin başladığını söylese de ilk tedaviyi Yakup Paşa'nın yaptığı ve Fatih'in o tedaviden sonra durumunun hızla kötüye gittiği söylenmiştir.
Franz Babinger, bu kişi hakkında yaptığı araştırmaları ''Rivista degli studi orientali'' adlı bir dergideki yazısında paylaşmıştır. Orada bu kişinin 1954'ten beri Venedik için çalıştığını yazmıştır. Durumu şöyle anlatmaktadırlar:'' Osmanlı ilerleyişini durduramayan Venedik, Fatih'i zehirleterek öldürtmeye karar verdi. Daha sonra Floransalı Lando Degli Albizzi isimi bir adamı İstanbul'a gönderdiler. Bu kişi Floransa Konsolosu vasıtasıyla Yakup Paşa ile irtibata geçti. Yakup Paşa teklifi uzun uzun düşündü. Sonra peşin olarak 10 bin altın ve 1472 Mart'ından aynı yılın Mayıs'ına kadar Sultanı öldürürse Venedik'e kabul ve İstanbul'da kalan mallarına karşılık 25 bin altın daha istemişti.[6] Ama bu işin Yakup Paşa tarafından yapıldığı kesin değildir. Fatih'in tedavisinde ona önceden içirdiği bir şurubun bağırsaklarını düğümlediği bunun da Sultan'ın ölümüne yol açtığı söylenmiştir.
Tüm Reklamları Kapat
Tarihçiler Aşık Paşazade 'nin Tevarih'indeki şu beyiti de Fatih'in ölümüne bir şurubun yol açtığına yormuştur;[7]
''Tabipler şerbeti kim verdi hana
O Han içti şerbeti kana kana
Ciğerini doğradı şerbet o hanın
Hemin-dem zari etdi yana yana
Dedi niçun kıydı bana tabipler
Boyadılar ciğerüm canı kana''
Önceden anlattığımız gibi Fatih'e şurup içiren Yakup Paşadır.
Fatih'in ölümünden sonra İstanbul ilk defa bir asker ayaklanmasına tanık oldu.[8] İsyan eden yeniçeriler, pek çok devlet adamıyla birlikte Yakup Paşa'yı da öldürdüler.
Sonuç olarak; Fatih Sultan Mehmet'in zehirlenerek ölmüş olması kesin olmasa da kuvvetle muhtemeldir.
"Şûrâ-i Ali-i Osmani: 3 Mart 1909'da kurulan Osmanlı Yüksek Şûrası, Süprem Konsey adı verilen ulusal masonluk gücü.
Amerikan İç Savaşı
ABD'de Kuzey ve Güney arasında yaşanan bir iç savaş (1861-1865)
Amerikan İç Savaşı (The Civil War) veya genelde Güney eyaletlerinde kullanılan diğer adıyla Eyaletler Arası Savaş (The War Between the States) (12 Nisan 1861 – 26 Mayıs 1865), Amerika Birleşik Devletleri'nin Washington'daki yönetimi ("Union" veya "the North") ile ülkeden ayrılmak isteyen 11 Güney Eyaleti ("the South" veya "Konfederasyon") arasında çıkmış dört yıl süren geniş kapsamlı bir iç savaştır. Savaşın temel nedeni, ekonomisi tarıma dayalı güney eyaletlerinde yoğun olarak ucuz işgücü mahiyetinde kullanılan köleliğin ülkenin Kuzey Amerika'nın batı bölgelerine doğru genişlemesi nedeniyle tartışılmaya başlanması ve sanayileşmiş kuzey bölgelerinde uygulandığı gibi tüm ülkede yasaklanıp yasaklanmayacağı konusundaki anlaşmazlıktı.
Amerikan İç Savaşı
Gettysburg Muharebesi
Tarih 12 Nisan 1861 - 26 Mayıs 1865
(4 yıl, 1 ay, 2 hafta)
Bölge
ABD ve Atlas Okyanusu
Sonuç
Kesin Birlik zaferi
Konfederasyon yıkıldı.
Kölelik kaldırıldı.
ABD toprak bütünlüğünü korudu.
Yeniden yapılandırma dönemi başladı.
Taraflar
Birleşik Devletler
Konfederasyon
Komutanlar ve liderler
Abraham Lincoln
Ulysses S. Grant
George B. McClellan
Jefferson Davis
Robert Edward Lee
T.J. Stonewall Jackson
Nathan Bedford Forrest
Güçler
2.200.000 (toplam sayı)
698.000 (en yüksek sayı)
750.000-1.000.000 (toplam sayı)
360.000 (en yüksek sayı)
Kayıplar
110.000+ çatışmada ölü
365.000+ toplam ölü
282.000+ yaralı
94.000+ çatışmada ölü
290.000+ toplam ölü
137.000+ yaralı
11 Güneyli Eyalet Abraham Lincoln'un 1860 yılında yapılan seçimlerde başkan seçilmesiyle Jefferson Davis komutasında bağımsızlıklarını ilan etmişlerdir. 12 Nisan 1861 yılında ise Güney Carolina'daki Sumter Kalesi'nden ilk top atışıyla birlikte savaş başlamıştır.[1]
Savaşın ilk sonucu Lincoln'un duraksamalarına ve bazı Demokrat Partililerin tepkisine rağmen köleliğin kaldırılmasıdır.[2] 22 Eylül 1862'de hazırlanmaya başlanan, 1 Ocak 1863'te uygulamaya konan bu önlem, 13 anayasa değişikliği önergesinin oylanıp kabul edilmesiyle 31 Ocak 1865'te yasallaşmıştır. Ancak bu zaferden beş gün sonra Lincoln bir suikast sonucu öldürülmüştür.[3]
Savaşın nedenleri
değiştir
Abraham Lincoln
19. yüzyılın ortalarında Amerika Birleşik Devletleri'nin güneydoğu bölgelerinde büyük çiftliklerin ağırlıkta olduğu ve tarıma dayanan bir ekonomi yerleşmişti. Bu çiftliklerde özellikle pamuk, tütün ve şeker kamışı yetiştirilmekte ve gereken işgücü Afrika'dan kaçırılıp getirilen siyahi kökenlilerden oluşan kölelerden sağlanmaktaydı. ABD'nin diğer bölgelerinde ekonomi sanayiye yönelmiş ve bunun gerektirdiği serbest işgücü için kölelik ortadan kaldırılmıştı. ABD'nin batı kesiminde hala yeni eyaletler kurulmaya devam ediyor ve bu yeni eyaletlerin çoğunda kölelik yasaklanıyordu. Bu ortamda güney eyaletleri köleliğin eninde sonunda güneyde de yasaklanacağından endişelenmekteydiler. Bu da güneyin köleliğe dayanan üretim tarzını kökünden tehdit ediyordu. Köleliği kaldırmaya söz vererek seçime katılan başkan adayı Abraham Lincoln seçimi kazanınca güneyli 7 eyalet (Güney Karolina, Mississippi, Florida, Alabama, Teksas, Georgia ve Louisiana) yeni başkanın köleliği kaldıracağına kesin gözle bakarak hemen ABD'den bağımsızlığını ilan ettiler. Bu eyaletler Jefferson Davis'in başkanlığı altında Amerika Konfedere Devletleri adı altında yeni bir devlet kurdular. Kısa bir süre sonra buna 4 eyalet (Virginia, Arkansas, Kuzey Karolina ve Tennessee) daha katıldı. Bu toplam 11 eyalet Amerikan İç Savaşı'nda güneyli "Konfederasyon" tarafını oluşturdular. Ülkenin geri kalan kısmı (özellikle kuzeydoğu kısmı) da Birlik "Union" veya "the North" tarafını oluşturdular. Bir süre sonra iki devlet arasında savaş patlak verdi.
Kuzeyin galibiyeti
değiştir
Jefferson Davis
Amerikan İç Savaşı'nın ilk yıllarında hiçbir taraf üstünlük sağlayamadı. Her iki taraftan da birçok kayıplar oldu ve her iki taraf da zaman zaman askeri başarılar elde etse de baskın çıkamadı. 1863 yılının Temmuz ayında gerçekleşen Gettysburg Muharebesi önemli bir dönüm noktası oldu. Güneyden 75 bin, kuzeyden 82 bin askerin katıldığı bu savaşta her iki taraf da askerlerinin yaklaşık üçte birini kaybettiler ama kuzeyliler güneylilere karşı ciddi bir üstünlük sağladı. En sonunda 9 Nisan 1865 tarihinde kuzey orduları güneyli ünlü komutan Robert Edward Lee'nin ordularını birkaç koldan sardılar ve teslim olmaya mecbur bıraktılar. Aynı yılın Haziran ayında geri kalan bütün güney askerleri de silahlarını bırakarak teslim oldular ve Amerikan İç Savaşı kuzeyin zaferiyle sona erdi. Savaşın sonuna yaklaşırken kuzeyli başkan Abraham Lincoln bir güneylinin yaptığı suikast sonucu vurularak öldü.
1861 "Anakonda Planı"
Savaşın sonuçları
değiştir
Ana madde: Yeniden yapılanma dönemi (1865-1877)
Savaşın bitiminde güneydeki bütün kölelere özgürlük hakları verildi, kısa süre sonra da oy kullanma hakkı kazandılar. ABD'nin güneyinde köleliğe dayanan tarım ekonomisi sona erdi. Amerika Birleşik Devletleri bölünme tehlikesinin üstesinden gelerek tekrar tek bir ülke olarak birleşmiş oldu. Savaşın sonunda güneydeki siyahilere birçok hak verildiyse de, bunlar kısa süre içinde güneyli beyazlar tarafından geri alındı. Ayrıca savaştan önce ABD'nin güney ve kuzey tarafları eşit zenginlikteyken, savaştan sonra güney ekonomik yıkıma uğradı ve kuzey öne geçti.
Savaş döneminde medyanın muharebeleri yerinden takip etmesi gazetecilerin maaşlarının artmasına, gazete abonelik ücretlerinin yükselmesine ve dolayısıyla medyanın ABD'deki konumunun güçlenmesine neden oldu. Sürekli olarak medyaya demeç veren, halkla ilişkiler faaliyeti yürüten ve propaganda yapan ilk başkan Abraham Lincoln, kendinden sonraki başkanların bu alanda rol modeli oldu.[4]
Birlik ve Konfederasyon'un Karşılaştırılması
değiştir
Birlik Konfederasyon
Toplam nüfus 22,000,000 (71%) 9,000,000 (29%)
Özgür nüfus 21,567,414 5,500,000
1860'taki Sınır Eyaletlerindeki köleler 432,586 NA
1860'taki Güney Eyaletlerindeki köleler NA 3,500,000
Askerler 2,200,000 (67%) 1,064,000 (33%)
Demiryolu (mil) 21,788 (71%) 8,838 (29%)
Mamül Ürünler Üretimi 90% 10%
Silah üretimi 97% 3%
1860'taki pamuk üretimi (balya) Önemsiz miktarda 4,500,000
1864'teki pamuk üretimi (balya) Önemsiz miktarda 300,000
Savaş öncesi ABD ihracatındaki payı 30% 70%
İlgili filmler
değiştir
İlgili belgeseller
değiştir
Kaynakça
değiştir
^ [1] 10 Ekim 2010 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. İç Savaşın başlaması 12 Nisan 1861 (İngilizce), National Park Service (U.S. Department of the Interior.)
^ [2] 12 Ekim 2011 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. 13. yasa değişikliği(İngilizce), Library of Congress
^ [3] 5 Ekim 2013 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi. Abraham Lincoln suikastı, The Library of Congress
^ M. Bahadırhan Dinçaslan (2022). Amerikan İç Savaşı El Kitabı. Altınordu Yayınları. ss. 77-79. ISBN 9786257610667.
Ayrıca bakınız
değiştir
Dış bağlantılar
değiştir
Son değişiklik 1 ay önce MRTFR55 tarafından yapıldı
Aksi belirtilmedikçe içeriğin kullanımı CC BY-SA 4.0 lisansı kapsamında uygundur.
Gizlilik politikası Kullanım ŞartlarıMasaüstü"
https://tr.wikipedia.org/wiki/Amerikan_%C4%B0%C3%A7_Sava%C5%9F%C4%B1#:~:text=Ara,Masa%C3%BCst%C3%BC
Yorumlar
Yorum Gönder