deneme 75
Yaklaşık 1 Milyon İnsanın Ölümüne Neden Olan Trajedi: İrlanda Patates Kıtlığı
1845 yılı ve sonrasında İrlanda'da bir milyon insanın ölümüne, on binlerce kişinin göç etmesine neden olan İrlanda Patates Kıtlığı, dünya tarihinin en ilginç olaylarından biri.

irlanda patates kıtlığı, ingiltere'nin dünyanın dört bir yanında sebep olduğu felaketlerin en kötülerinden biridir. ingilizler; adada 17. yüzyıldan itibaren ulster plantation ile ilk kolonizasyon faaliyetlerini gerçekleştirmesi ve 1801'den itibaren adayı tamamen idaresi altına alması sonucu mezhepçiliğe dayanan bir mülkiyet sistemi gelişmiştir: bu mülkiyet sisteminde çoğu ingiltere topraklarında yaşayan, kraliyete sadık ve anglo irish olarak anılan protestan arazi lordları; topraklarını aracılara kiralardı. aracılar ise kiraladıkları geniş toprakları çok küçük parçalar halinde katolik irlandalı köylülere kiralar ve böyle para kazanırdı. köylü aileleri de bu küçük toprağı işler ve kira öderdi. ingilizlerin gelişiyle birlikte uygulanan bu sistem, zaman geçtikçe nüfusun artmasıyla arazi sisteminde büyük bir tıkanıklığa sebebiyet vermiştir. katolik köylü nüfusunun artmasıyla köylü ailesinin başına düşen toprak gitgide düşmüştü. daha önce tereyağı, süt, et ve çeşitli sebzeler gibi pek çok gıdaya erişebilen köylüler toprakların küçülmesiyle, küçük topraklarında onları doyurabilecek tek seçenek olarak patatesi görmüştü. küçük bir alanda onlara yetebilecek tek ürün patatesti. tüm irlanda kırsalı patatese bağımlıydı. ekonomik olarak ciddi sıkıntı çeken köylülerin evlerinde onları yağmurdan koruyabilecek bir çatı ve bir battaniye bile lüks haline gelmişti. ev ve arazi için kira ödedikleri için mal varlıkları patatesleri ve domuzlarından ibaretti. sefalet akıl almaz boyutlardaydı.
1844'te yeni dünya kaynaklı bir patates hastalığı, kıta avrupa'sına yayılarak çiftçilerin kabusu olmuştu. kısa sürede bu hastalık tek yiyeceği patates olan milyonlarca kişinin bulunduğu irlanda adasını da vurdu. 1845’te hasat edilen patatesin yarısı hastalıktan etkilenmişti. hastalık, ürünü çürüterek tüketimini imkansız hale getiriyordu. bunun yanında, sadece tarladaki değil ambardaki çoktan hasat edilmiş patatesi de etkiliyordu. 1846’da patatesin dörtte üçünün hastalığa maruz kalması ile irlanda kırsalında açlıktan ölme vakaları başladı. 1847 ve 1848 yıllarında hastalığın vurduğu patateslerin fazlalığı nedeniyle tohumluk patates de kalmayınca işler daha da kötüye gitti. çiftlik ve sokak hayvanları öldürüldü. yaban meyvelerine hücum edildi ve sonunda sıra insanlara geldi. evler yağmalandı, salgın hastalıklar baş gösterdi, köyler ceset yığınlarına teslim oldu, yamyam çeteleri meydana geldi ve çiftçilerin kendi öz evlatlarını yedikleri vakalar kayıtlara geçti. kıtlığın etkileri geçene kadar 775 bin-iki milyon arası irlandalı çiftçi; kıtlık, şiddet olayları ve salgın hastalıklar sebebiyle hayatını kaybetti. ölülerin yanında 2 milyon irlandalı ingiltere, iskoçya, abd ve kanada gibi başka ülkelere göç ederek kıtlıktan kaçtı. büyük kısmı gittikleri ülkelerde sefalet içinde yaşadı. kıtlık çoğunlukla, irlandaca dilinin dominant olduğu yerleri vurdu ve irlanda kültürü büyük hasar gördü. irlanda nüfusu, 175 sene geçmesine rağmen halen kıtlık öncesi seviyesine ulaşamamıştır.
peki ingilizler bu kıtlık sürecinde neler yaptı? britanya hükümetinde kıtlığın en başında serbest piyasaya müdahale edilmemesi fikri hakimdi. piyasanın, müdahale edilmediği taktirde yıllarca ingilizlere baş ağrısı olan irlanda'yı kendiliğinden düzelteceğine ve raporların abartıldığına inanılıyordu. bu yüzden hayır kurumlarına geniş yetkiler verilmesi ve bunların irlanda içinde etkili olması mümkün olmadı, çünkü özel teşebbüsün zarar göreceğine inanıldı. irlanda adasına kızılderili kabilelerinden osmanlı imparatorluğuna kadar pek çok yerden yardım yağsa da hiçbiri yeterli olmadı. ingilizler durumun ciddiyetini anladığı vakit kıtlıktan etkilenen milyonlarca kişi vardı ve attıkları tüm adımlar havanda su dövdü. kıtlığı önlemek için atılan adımlarda yetki, genellikle arazi lordlarına verildi. arazi lordları da bu yetkiyi olabilecek en kötü şekilde kullandı çoğu zaman. bunun yanında pek çok irlandalıya göre ingilizler bile isteye gerçekleştirmişti bu durumu. irlanda'da isyanlar çıkıp duruyordu ve ada, kalabalık nüfusu taşıyamayacak hale gelmişti. mülkiyet sistemi iflas etmişti ve tek çare, ülkeden birkaç milyon kişiyi dışarı atmaktı. bu hamle ayrıca, sanayi devriminin gölgesinde hızla gelişen glasgow ve londra gibi büyük şehirlerde ihtiyaç duyulan işçi nüfusunu sağlayacaktı. ancak uzun vadede bu yaşananların etkisi, irlandalılar arasında hızla güçlenecek olan milliyetçilik ve cumhuriyetçilik olarak geri döndü.
yolunyarisinakadaresegisirtindatasiyan
Yaklaşık 3 Milyon İnsanın Öldüğü Yıkıcı Tarihi Olay: 1943 Bengal Kıtlığı

Yaklaşık 3 Milyon İnsanın Öldüğü Yıkıcı Tarihi Olay: 1943 Bengal Kıtlığı
İkinci Dünya Savaşı sırasında Britanya Hindistanı'nın Bengal eyaletinde yaklaşık 3 milyon insan hayatını kaybetti. 1943 Bengal Kıtlığı adı verilen bu olaylar nasıl ve neden yaşandı?
Mao Zedong
Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu
Mao Zedong (Basitleştirilmiş Çince: 毛泽东; Geleneksel Çince: 毛澤東; pinyin: Máo Zédōng; Wade–Giles: Mao Tse-tung, telaffuz (yardım·bilgi); 26 Aralık 1893 - 9 Eylül 1976), Türkçe literatürde sık kullanılan Türkçe kurallarına uygun romanizasyon ile Mao Zedung veya sık anılan şekliyle kısaca Başkan Mao (Çince: 毛主席; pinyin: Máo Zhǔ xí; Wade–Giles: Mao Chu-hsi, telaffuz: Mao Cu-şi), Çinli devrimci ve siyasetçi. Çin Komünist Partisi'nin (ÇKP) ve Çin Halk Cumhuriyeti'nin kurucusu olup ayrıca ÇKP Politbüro (1943-1976) ve ÇKP Merkez Komitesi Başkanı (1945-1976) idi.[1] Mao Zedong, 2008 yılında yapılan bir araştırmada hakkında en çok eser yazılan ilk 100 kişi listesinde 15. sırada yer almıştır.[kaynak belirtilmeli]
Mao Zedong
Mao Tse-tung
Basitleştirilmiş Çince: 毛泽东
Çin Komünist Partisi Merkez Komitesi Başkanı
Görev süresi
19 Haziran 1945 - 9 Eylül 1976
Yerine geldiği
Kendisi (Merkezi Politbüro Başkanı olarak)
Yerine gelen
Hua Guofeng
Çin Komünist Partisi Merkezi Politbüro Başkanı
Görev süresi
20 Mart 1943 - 24 Nisan 1969
Yerine geldiği
Zhang Wentian
(Merkez Komitesi Genel Sekreteri olarak)
Yerine gelen
Kendisi (Merkez Komitesi Başkanı olarak)
Kişisel bilgiler
Doğum
26 Aralık 1893
Hunan, Çin
Ölüm
9 Eylül 1976 (82 yaşında)
Pekin, Çin
Milliyeti
Çinli
Partisi
Çin Komünist Partisi
Evlilik(ler)
Luo Yixiu (1907-1910)
Yang Kaihui (1920-1930)
He Zizhen (1930-1937)
Jiang Qing (1939-1976)
Çocuk(lar)
Toplam 10 çocuk (6 tanesinin ismi bilinmekte;
Mao Anying
Mao Anqing
Mao Anlong
Mao Anhong
Li Min
Li Na
Bitirdiği okul
Hunan Diyi Shifan Xueyuan (湖南第一师范学院)
Mesleği
Siyasetçi, Kütüphaneci, İdeolog
Dini
Ateizm
İmzası
Mao hakkındaki tartışmalar ölümünden yıllar sonra bile günümüzde devam etmektedir. Taraftarlarına göre Mao, büyük bir devrimci önderdir ve görüşleri Marksizm'in gelişmiş yorumunu oluşturur.[2][3] Çin'deki destekçileri, Mao'yu 20. yüzyıldaki büyük Çin devletini yaratan siyasi ve askeri lider olarak görürler.[4] Günümüz modern Çin'inde Sun Yat-sen'den sonraki mimarı olarak görülmektedir.[5]
Mao, Büyük İleri Atılım (1958-1962), Sağcı Karşıtı Hareket (1957-1959), Sosyalist Eğitim Hareketi (1963-1964), Kültür Devrimi (1966-1976) gibi isimler verdiği, ortaklaştırmayı da kapsayan çeşitli sosyo-ekonomik projeler geliştirdi.[kaynak belirtilmeli] Bu projeler sayesinde güçlü, gönençli ve eşitlikçi bir Çin yaratmayı hedefledi.[kaynak belirtilmeli]
Mao, Çin'deki dini ve kültürel eserleri ve alanları yok ettirdi. Bunun yanı sıra Çin'i kitlesel baskıdan sorumlu otokratik ve totaliter bir rejime dönüştürdü.[6] Mao; açlık, zulüm, hapishane işçiliği ve toplu infaz yoluyla 40 ila 80 milyon kurban arasında değişen tahminlerle çok sayıda ölümden sorumluydu.[3][5][7][8]
Günümüzde Çin'de şuan resmen saygı görmekle birlikte Çin hükûmeti adını nadiren anmakta,[kaynak belirtilmeli] Maoist siyasetten gitgide uzaklaşmaktadır.[kaynak belirtilmeli] Ölümünden sonra Maoist düşüncenin Çin siyaseti üzerine olan etkisi giderek azalmıştır.[kaynak belirtilmeli]
İlk yılları
Değiştir
Çin'in Hunan eyaletinde varlıklı bir köylü ailesinin çocuğu olarak doğdu. Öğretmenlik eğitimi almak üzere köyden ayrıldıktan sonra, 1911 Devrimi'nde Hunan eyalet ordusunda savaştı. Daha sonra okula geri döndü ve fiziksel dayanıklılık ile kolektif hareket üzerine çalıştı.
1918'de mezun olduktan sonra Dört Eylül Hareketi sırasında Pekin'e gitti; burada, ileride kayınpederi olacak Profesör Yang Changji ile karşılaştı. Pekin'de derslerine katıldığı ve kendisini etkileyen diğer kişiler Li Dazhao ve Chen Duxiu'dur. Burada kütüphaneci olarak iş bulmuştu; zaten okumayı seven Mao, Çin ve dünya tarihi ile ilgili birçok eser okudu. Yine aynı yıllarda Yang Kaihui ile tanıştı ve evlendi.
1920'lerde Çin'i gezmeye çıktı. Gezisi yine Hunan'da bitti; ancak artık Çin siyaseti üzerine durgun düşüncelere sahipti.
27 yaşında, Temmuz 1921'de Çin Komünist Partisinin Şanghay'daki ilk kongresine katıldı. İki yıl sonraki üçüncü kongrede ise merkez kurul üyeliğine seçildi. İlk Kuomintang-ÇKP birleşik cephesi sırasında Kuomintang'ın Köylü Eğitim Enstitüsü yöneticisi oldu. Yine bu yıllarda, 1927 başlarında yazdığı "Hunan'da köylü sorunu" üzerine incelemesi; Mao'nun ilk ciddi teorik yazısı olarak bilinir.
Savaş ve devrim
Değiştir
0:26
Mao Zedong kitlelere hitap ediyor (1930'lu yıllar)
Mao, Çin'de gerilla savaşının örgütleyicisi, planlayıcısı ve lideridir. O zamanlar 400 milyonu bulan bu köylü ülkesinde gerçekleşen devrim, temel olarak Mao Zedong'un eseridir.
1927 bahar ve yaz aylarında Kuomintang'ın birleşik cepheye ihanetiyle ortaya çıkan kaos ortamından zorlukla kaçtı. Karısı öldürüldü. Aynı yıl Hunan'da Güz Hasadı Ayaklanması'nı yönetti, ancak başarısız oldu. Burada da Kuomintang askerlerinin elinden kurtulmayı başardığında kurşuna dizilmeye götürülüyordu. Artık bir avuç kalmış takipçileriyle birlikte Güneydoğu Çin'deki Jinggang Dağlarına gitti. Burada 1931-1934 yılları arasında bir kurtarılmış bölgede Çin Sovyet Cumhuriyeti kuruldu ve Mao da onun başkanı seçildi. Aynı yıllarda He Zizhen ile tanıştı ve evlendi.
Mao burada Zhu De'nin yardımlarıyla küçük ama etkili bir gerilla ordusu kurdu. Toprak reformu hareketi başlattı. Şehirlerdeki komünist kırımından kaçanlara sığınak sundu. Bu sırada Kuomintang baskısı artarken Çin Komünist Partisi içinde de liderlik yarışı ortaya çıkmıştı. Mao görevinden uzaklaştırıldı. Yerine o sırada Moskova'dan yönlendirilen (veya ÇKP yöneticilerinin Moskova'dan yönlendirildiğini iddia ettikleri) çizgiye sadık olan Zhou Enlai'ın da içinde kişiler geçirildi. Bunlar "28 Bolşevik" olarak tanınacaklardır.
Komünizm karşıtlarının başındaki isim olan Kuomintang lideri Çan Kay Şek, komünistleri ortadan kaldırmaya kararlıydı. Gerek bu dönemde ÇKP içinde şabloncu çizginin egemen olmasının, gerekse de Çan Kay Şek'in bu kararlılığının sonucu olarak komünistler "Uzun Yürüyüş" olarak anılan bir geri çekilmeye başladılar. Çin'in güneydoğusundan kuzey batısına kadar yürüdüler; bu uzaklık toplamda 9.600 km kadardır. Mao'nun en üst seviyedeki komünist lider olarak tanınması bu yürüyüş sırasında olmuştur. Bunda en etkili olay ise, Zunyi Konferansı ve Zhou Enlai'ın Mao'nun saflarına geçmesidir. Bu konferansta Mao, ÇKP Politbürosu'nun İcra Komitesi'ne seçildi.
1937-1945 arasındaki Çin-Japon Savaşı'nda Japonlara karşı direnişi, Uzun Yürüyüş'ün sona erdiği Yan'an'daki üs bölgesinden Mao yönetti. 1942'de ise ÇKP içindeki rakip önderlere karşı düzeltme harekâtı başlatarak önderliği kesin olarak ele aldı.
Yine bu dönemde He Zizhen'den ayrıldı ve oyuncu Lan Ping ile (Jiang Qing olarak bilinir) evlendi.
Çin-Japon Savaşı sırasında Mao ısrarla Kuomintang'la bir ittifak arayışına girdi ve başarılı oldu. İttifak kuvvetleri içinde zaman zaman çatışma çıksa ve hatta Kuomintang ÇKP kuvvetlerini çatışmaların büyük bölümünde yalnız bıraksa da sonuç Halkın Kurtuluşu Ordusu'nun ve ÇKP'nin yüz milyonlarca insanın kafasında meşrulaşmasına neden oldu. Bu dönemde ÇKP sadece düşman birliklerinden yardım alıyordu; oysa ABD sürekli olarak Kuomintang kuvvetlerini donatıyordu.
Bununla birlikte o dönemde ABD, Mao'nun kuvvetlerinin önemini daha yeni kavramaya başlamış görünüyordu. Bunun en belli başlı örneği, 1944'te Yan'an bölgesine gönderilen Amerikan diplomatı Dixie misyonudur.
II. Dünya Savaşı'ndan sonra da ABD Çan Kay Şek kuvvetlerine yardıma devam etti. Oysa bu sırada ÇKP ve Kuomintang arasındaki ittifak sona ermiş ve yeni bir iç savaş başlamıştı. Dolayısıyla ABD açıkça bu çatışmada taraf oluyordu.
Bu dönemde Stalin önderliğindeki Sovyetler Birliği de ÇKP birliklerine yardımda bulunuyordu ama bu yardımlar çok azdı. Ayrıca bu yardımların Japon birliklerinden kalan donatımlar olduğu bilinmektedir.
21 Ocak 1949'da Kuomintang kuvvetleri ÇKP kuvvetlerine karşı çok ağır yenilgiler aldı. Kurtuluşun ilanından sonra Kıta Çin'inde kalan son Kuomintang çekirdeği de 10 Aralık 1949'da Chengdu'da yok edildi. Çan Kay Şek de aynı gün Tayvan'a kaçtı.
Çin'de Komünist Parti iktidarı
Değiştir
Çin'in kuruluşu bu savaşlar neticesinde olmuştur. Savaş Çin'de, önce savaş ağaları ittifakı olan Kuomintang partisiyle iç savaş, sonra Japonlara karşı direnme savaşı ve son olarak da bir kez daha Kuomindang partisiyle iç savaş biçiminde gelişmiştir. Mao'nun 1 Ekim 1949'da Pekin'deki Tiananmen Meydanı'nda yaptığı açıklamayla Çin Halk Cumhuriyeti kurulmuştur.
İktidardayken Büyük İleri Atılım'la Çin'in sanayileşmesini sağlamaya çalışmıştır. Stalin'in 1953'te ölümü ve Kruşçev'in 1956 20. Kongre raporuyla birlikte Sovyetler Birliği'yle Çin arasındaki ilişkiler gerginleşmiş, daha sonra da Sovyetler Birliği'nin sosyalist emperyalist bir yönetim olduğu teorileri ortaya çıkmıştır. Mao bu gerginliğin başlarında haklı bir noktadayken daha sonra milliyetçi bir anlayışa kaydı. Bu durum bütün Çin'in geleceğini de etkiledi. 1966'da başlatılan Büyük Proleter Kültür Devrimi ile birlikte bütün Çin görünüşen geniş kapsamlı bir ideolojik eğitim başlatılmış; ama "İki Çizgi Mücadelesi Teorisi" nedeniyle böleklerin yasal görülmesi sonucu bu da kalıcı bir sonuca ulaşamamıştır. Sosyalizmin inşasında yapılan yanlışlar ve parti içi çatışmaya yanlış bakış, Çin'in uzun bir süre bir ileri bir geri gidiş gelişlerinin de nedenidir.
1954-1959 yılları arasında Mao Çin başkanı olarak görev yaptı. Bu dönemde Pekin'deki Yasak Şehir'de bulunan Zhongnanhai'da kaldı. Yasak Şehir'de o dönemden kalma yüzme havuzu ve diğer binalar günümüzde de vardır. Mao çalışmalarını çoğunlukla buradan sürdürüyordu.
İktidarı aldıktan sonra Mao 1958'e kadar süren bir kolektivizasyon kampanyası başlattı. Bu sırada enflasyona karşı sert bir ücret kontrolü ve eğitimsiz köylü nüfusu için de yaygın bir okuma yazma kampanyası başlatıldı. Toprak, toprak ağalarından alınarak yoksul köylülere dağıtıldı. Geniş kapsamlı sanayileşme programları uygulanmaya çalışıldı. Bu dönemde Çin'in yıllık büyümesi, kültürel gelişme bir tarafa konulacak olursa, %4-9 arasındadır.
Yine bu dönemde Yüz Çiçek Kampanyası başlatıldı. Buna göre, herkes Çin'in nasıl yönetilmesini istediğini söylemekte serbestti. İfade özgürlüğü tanınmasıyla ÇKP'ye yönelik burjuva liberal çevrelerin eleştirileri de arttı ve bunlar örgütlenmeye başladılar. Parti bunların yapıcı eleştiriler olduğunu düşünüyor ve bu yüzden yüreklendiriyor ve hoşgörü gösteriyordu. Bununla birlikte birkaç ay sonra tehlike büyüdü ve Sağa Karşı Harekât başlatıldı.
1958'de ise Büyük İleri Atılım başlatıldı. Bu, Sovyet sanayi modelinin dışındaydı; bu yüzden parti içinde de muhalefetle karşılaştı. Buna göre Çin tarımı ortaklaştırılacak ve kırsal alanda endüstri özendirilecekti.
Başlangıçta Büyük İleri Atılım gerçekten büyük başarı gösterdi. Ancak Mao'nun da içinde olduğu parti çevrelerinde bu başarının daha da artırılabileceği düşünceleri de yaygınlaştı. Artan sayıda köylüler çelik üretimine kaydırıldı.
Bu nedenlerle 1959'da Büyük İleri Atılım bir yıkıma yol açtı. Gerçi çelik üretim hedeflerine ulaşılmıştı ama açığa çıktı ki bunların önemli bölümü kullanılamaz durumdaydı.
Yine aynı dönemde Çin-Sovyet ilişkileri de bozuluyordu. Kruşçev bu nedenle Çin'e Sovyet yardımını kesti; buna karşı tepki ise Çin'de Sovyet düşmanlığıyla karakterize olan milliyetçiliğin tırmanması oldu. Artık Sovyetlerle sınır çatışmaları bile görülmeye başlanmıştı. ÇKP tarafında ise ekonomide yanılgılar sürüyordu. Gerçekçi olmayan oranda tahıl isteniyordu. Böylece savaş sonrası yeniden sanayileşme atılımlarıyla bir parça düzelen ekonominin bozulması açlıkla sonuçlandı. Bu dönemdeki felaketin sonuçları tam olarak bilinmiyor. Ancak aralarında Amerikalı tarihçi Edwin Moise'nin de bulunduğu bazı araştırmacılar bu süreçte 12 milyon kadar insanın öldüğünü iddia ediyor.
Bunların sonucu olarak parti içinde çatışmalar da arttı. Liu Shaoqi ve Deng Xiaoping'in de aralarında olduğu bazı liderler Mao'yu iktidardan uzaklaştırarak ona sembolik görevler yüklemek istiyorlardı. Bu yüzden onu marjinalize etmeye başladılar. 1959'da da Liu Shaoqi devlet başkanı oldu. Mao ise parti başkanı oldu.
Kültür Devrimi'ni başlatan esas olay da parti içi bu muhalefettir. 1966'da başlayan Çin Kültür Devrimi'yle parti hiyerarşisi yok sayılarak iktidar doğrudan doğruya Kızıl Muhafızlar'a verildi. Kızıl muhafızlar çoğunlukla gençlerden oluşturulmuştu. Bu birliklere kendi mahkemelerini oluşturma gibi yetkiler bile verilmişti. Sonuçta yüz milyonların kitle inisiyatifleri bu hareketle ayağa kaldırıldı; ancak bedeli ağır oldu. Ekonomik ve sosyal kargaşa artarken yüzyıllara dayanan kültürel değerler de yok ediliyordu. Bu dönemde Mao halefi olarak savaş yıllarından tanıdığı Lin Piao'yu seçti. Ancak çatışmalar öyle noktalara dayanmıştı ki, Lin'in Mao'ya karşı askeri bir darbe düzenlemeye çalıştığı iddia edildi. Lin ise resmi açıklamaya göre Çin'den Sovyet Rusya'ya kaçmaya çalışırken Moğolistan üzerinde kuşkulu bir uçak kazasında öldü.
1969'da Mao, Kültür Devrimi'nin sona erdiğini açıkladı. Kültür Devrimi süresince çok sayıda bilim insanı ve aydının görevi sonlandırıldı. Resmi Çin tarihi ise Kültür Devrimi'nin Mao'nun 1976'da ölümüyle sona erdiğini iddia eder. Mao yaşamının son yıllarında Parkinson hastalığına yakalandı. Ayrıca akciğer ve kalbi de teklemeye başlamıştı. Komünist Partisi içinde pek çok grup Mao'nun ayrılmasından sonra iktidara sahip olmak için harekete geçerken Mao sessiz kaldı.
9 Eylül 1976'daki ölümünden sonra Çin'de iktidar mücadelesi ortaya çıktı. Bunların birisi daha sonra Dörtlü Çete olarak anılan ve Mao'nun karısının da içinde olduğu gruptu. Bu kişiler kitle seferberliği siyasetine devam edilmesini istiyorlardı. Hua Guofeng'in önderlik ettiği bir diğer grup, Sovyet modelinde bir merkezi planlamayı savunuyorlardı. Reformistlerin lideri olan Deng Xiaoping ise Çin ekonomisinin faydacı bir siyaset temelinde inşasını savunuyordu ve ekonomik ve siyasi gelişmelerde ideolojinin atayıcı önemini reddediyordu. Sonuç olarak iktidarı Deng Xiaoping kazandı.
Yorumlar
Yorum Gönder